Aciliyet kazanmış olan iklim krizine rağmen, fosil yakıt şirketleri ve onlara finansman sağlayanlar, kömür, petrol ve doğalgaz çıkarmak, taşımak ve yakmak için yeni projeleri hala destekliyor. Bu projeler sadece önlerine çıkan toplulukları tehdit etmekle kalmıyor: Aynı zamanda, tam da fosil yakıtları durdurmamız gereken bir zamanda, bizi on yıllar boyunca fosil yakıtlar kullanmaya mahkum ediyor. Kendinizi bir çukura soktuğunuz zaman daha fazla kazmamalısınız!
Fosil yakıt endüstrisi küresel ölçekte. Ama neyse ki direniş de öyle! Fosil yakıtlara karşı sürdürülen mücadelelerden 8 tanesi ve bunlara nasıl yardımcı olabileceğiniz şöyle:
Bartın termik santral mücadelesinde sonuna kadar kararlı
Amasra’nın Gömü ve Tarlaağzı köyleri arasında yapılmak istenen Hattat Holding’in Hema termik santrali ile santrale ithal kömür taşıyacak Tarlaağzı sahili liman projesi, sadece bugünümüze ve yarınımıza büyük tehdit oluşturmuyor aynı zamanda UNESCO Geçiçi Miras Listesi’nde de bulunan 3000 yıllık geçmişi ile Amasra’nın tarihini, kültürünü de tehdit ediyor. Hattat Holding, cennet Amasra’ya termik santral inadını 2009’dan beri bırakmadı. Son olarak da geçtiğimiz Aralık ayında Gömü köylülerinin tepkisine rağmen 139 zeytin ağacını santral uğruna sökmüştü.
Dünyanın terk ettiği kömür uğruna zeytin katliamını da ithal zeytinyağını da kabul etmiyoruz. #AmasradaTermikSantralOlmaz #davacıyım #davamızasahipçıkıyoruz @BartinPlatformu pic.twitter.com/ok7bLwsh5X
— 350 Türkiye (@350turkiye) December 28, 2017
Hattat’ın süreç içindeki tüm hukuksuzluklarına, Amasra’nın sağlığını, çevresini, dününü, bugününü ve yarınını zehirleyecek termik santral inadına karşı ise Bartın Platformu neredeyse 10 senedir canla başla çalışıyor. 120 sivil toplum kuruluşu ve bir çok belediyeden oluşan platform, termik santrale karşı Bartınlılar’ın desteğini alarak kampanyalar ve onlarca eylem düzenledi, #DavamızaSahipÇıkıyoruz diyerek termik santrali mahkemeye taşıdı. 193 bin nüfuslu Bartın’da geniş bir kampanyayla Hema termik santralinin ÇED’ine itiraz için 42 bin dileçe topladı, halkın kesin “HAYIR”ına karşı ÇED olumlu kararı çıkmasıyla da 2019 Bartınlı santralden davacı oldu. Böylece Türkiye tarihinde de bir çevre davasında bu kadar yüksek sayıda davacıya ulaşıldı.
Geçtiğimiz Nisan ayında görülen davanın kararı henüz açıklanmamış olsa da Bartınlılar “Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diyorlar. Mücadeleyi takip etmek, Bartınlılar’ın sesine ses olmak için: Facebook / Twitter
Kinder Morgan
Kanada’nın batısında, halkın direnişi ve hem Kanada’da hem de dünya çapında dayanışma eylemleri sayesinde, Kinder Morgan’ın Trans Mountain boru hattını genişletme planları askıya alındı. 10 Mart’ta şimdiye kadar Kinder Morgan’a karşı gerçekleşen en büyük harekete geçiş gerçekleşti; Kanada, Burnaby’de 10 bin kişi sokağa çıktı. Burnaby Dağı’nda boru hattının yolu üzerinde bir “Gözlem Evi” kuran yerli liderlerle dayanışmak için eylem gerçekleştirdiler. Bu gözlem evleri, Salish Sahili yerli halkları tarafından nesillerdir düşmanlarını gözlemek için kullanılan geleneksel yapılar.
O zamandan bu yana Burnaby Dağı’nda boru hattının terminal tesisinde 200’den fazla kişi göz altına alındı. Toprağı, suyu ve iklimi Kinder Morgan’dan korumak amacıyla cesur eylemler gerçekleştiren bu kişiler arasında yerli aktivistler, öğrenciler, dedeler ve nineler ve 2 parlamento üyesi de bulunuyor.
Bu eylem seli sayesinde yatırımcılar Kinder Morgan’a duydukları güveni yitirdiler, sonuç olarak boru hattı üzerinde çalışma durdu. Şirket şimdi boru hattının kaderini belirlemek için 31 Mayıs tarihini belirledi. Şirketin CEO’sunun bile “savunması güç” olduğunu belirttiği girişimin geleceği pek parlak görünmüyor. Ancak Başbakan Justin Trudeau, bu açığı kapatmak için, yerli halkların muhalefetine ve British Columbia eyalet hükümetinin itirazına rağmen, ne pahasına olursa olsun boru hattının yapılması için milyarlarca dolar kamu kaynağı sunuyor.
Kanada’nın dört bir yanında insanlar bu durumu kabul edilmez buluyor. Bu yüzden ülke çapında topluluklar Trudeau’nun milyarlarca dolarlık boru hattı kurtarma desteğini reddetmek ve Trudeau’ya bu boru hattını inşa etmenin taşıdığı muazzam siyasi riski göstermek için harekete geçmekte.
Eğer Kanada’daysanız, size yakın bir eylem bulmak veya kendi topluluğunuzda bir eyleme ev sahipliği yapmak için Kinder Morgan’a karşı Halk web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Eğer uzaktan destek vermek isterseniz, Kinder Morgan, Burnaby Dağı’nda gözaltına alınan 200 kişiye karşı mahkemeye saygısızlık suçlamasında bulunuyor ve kamusal katılımlarını engellemek üzere bir SLAPP davası açmış durumda. İmkanınız varsa, bu insanları desteklemek için kurulan hukuki savunma fonuna katkıda bulunabilirsiniz.
Lamu’yu Kurtar
Kenya’da, UNESCO tarafından koruma altına alınmış, çok güzel bir sahil bölgesinde bir kömürlü termik santral yapılmasının planlanması, Doğu Afrika’da ve daha ötesinde bir iklim hareketi doğurdu. Yapılırsa Güney Afrika dışında kıtadaki ilk kömürlü termik santral olacak olan Lamu tesisi, yerel topluluklar için ciddi toplumsal ve çevresel tehditler oluşturuyor. Dahası, daha fazla kömür üretmek için Kenya ve diğer Afrika ülkelerine olumsuz bir emsal oluşturacak. Bu yoldan ilerleme lüksümüz kesinlikle yok.
Kamusal istişarelerden toplulukları dışlamak için kasıtlı çabalara rağmen, Lamu’yu Kurtar hareketi ve ortakları, ülke içindeki ve dışındaki müttefiklerinin desteği ile santralin inşa edilmesine karşı direnmeye devam ediyor. Taban örgütlenmesi temelli geniş çapta bir mobilizasyon ve ağ oluşturma sonrasında deCOALonize.org adında ülke çapında, kömür karşıtı ve yenilenebilir enerji yanlısı bir hareket ortaya çıktı. Bunun ardından topluluklar santrale karşı ciddi kaygılar dile getirdi ve Kenya mahkemelerinde davalar açtılar.
Mücadele devam ediyor. 30 Nisan’da yüksek mahkeme, bu türden kalkınma projeleri sözkonusu olduğunda topluluk hakları ve balıkçıların hakları konusunda tarihi bir karar verdi. 25 Mayıs’ta, Afrika çapında koordine eylemler günü olan Fosil Yakıtlardan Kurtuluş sırasında ise Lamu mücadelesinin, gelişmekte olan daha büyük bir hareketi nasıl simgelediği gösterilecek. Bu hareket, kömürü reddediyor ve onun yerine, enerji meselesinde ve mâli fakirlik konusunda çözümler sunabilen, daha dayanıklı topluluklar inşa eden, alternatif, yenilenebilir kaynakların gelmesini sağlamayı hedefliyor.
Bayou Köprüsü
L’eau est la Vie – Fransızca “Su Hayattır” – Kampı, güney Louisiana’da 2017 Kasım’ından bu yana başarılı bir şekilde devam eden bir direniş kampı. Burası, yapılırsa 163 mil uzunluğunda olacak ve 700 su kaynağı üzerinden geçecek olan Bayou Köprüsü boru hattına karşı süregelen direnişin alanı. Projenin arkasındaki şirket olan Energy Transfer Partners (ki bu aynı zamanda ABD’deki Dakota Access boru hattını inşa eden şirket) çevre açısından ülkedeki en kötü sicile sahip. Daha şimdiden hissedilmeye başlanan iklim değişikliği etkileri de ele alındığında, Louisiana’nın sulak alanları ve bu alanların etrafında nesiller boyunca yaşamış olan topluluklar tehdit altında.
Neyse ki, yerel topluluğun üyeleri, komşularını projeye karşı uyarmak ve projenin tamamlanmasına karşı çıkmak için örgütlendiler. İki ay önce bir hakim, hassas Atchafalaya havzasındaki inşaatı durdurdu. Bir yandan da proje için verilen federal ruhsata karşı açılan dava sürüyor. Ayrıca çevreci gruplar, boru hattına izin verirken federal Temiz Su Yasası’nı ihlal ettiği gerekçesiyle Amerikan Ordusu Mühendisler Birliği’ne dava açmış durumda. Yürütmeyi durdurma konusuna dair karar verilmemiş olduğu için inşaat devam ediyor. Daha bu hafta, Louisana’da bir hakim; eyalet hükümetinin Bayou Köprüsü boru hattına sahil ruhsatı verirken, St. James’taki çoğunlukla siyahi topluluk üzerindeki sağlık ve güvenlik etkilerini dikkate almadığı için eyalet yasalarını ihlal ettiğine karar verdi.
Gelişmeleri takip etmek ve nasıl destek vereceğinizi öğrenmek için buraya bakabilirsiniz.
Hat 3
Hat 3, Kanada’daki Alberta katran kumlarından ABD’nin Wisconsin eyaletinde Superior sahil kasabasına ham petrol taşımak için yapılması önerilen bir boru hattı. Projenin arkasındaki şirket, Enbridge, projeyi bir “yenisiyle değiştirme” amaçlı boru hattı olarak sunmaya çalışsa da, bu hat, yerlilerin topraklarının içinden geçecek muazzam bir genişletme olacak, anlaşmalardan doğan hakları ihlal edecek; su, toprak ve yaşam tarzına doğrudan tehdit oluşturacak. Enbridge bu hat sayesinde 30 yıl boyunca her yıl 750 bin varilden fazla petrol ihraç edebilecek. Topluluklar ve iklim bu bedeli hiçbir şekilde ödeyemez.
Temmuz 2017’de çekilmiş bu video konuyu özetliyor.
Bu projenin ilk önerildiği yıl olan 2012’den bu yana Kanada ve ABD’de bu boru hattına karşı güçlü bir direniş var. Geçenlerde, 23 Nisan tarihinde bir hakim tercih edilen rotayı askıya alıp, projenin ancak 17 koşul karşılanırsa onaylanabileceğine karar verdi.
Ama mücadele hiç de bitmiş sayılmaz. Aktivistler 18-19 Mayıs tarihleri arasında Minnesota’da gerçekleştirilecek ve bölgede katılmak isteyen herkese açık olan büyük bir harekete geçişe hazırlanıyor.
Brezilya’da kaya gazı çıkarma
Brezilya’da birçok gruptan oluşan bir koalisyon, 2012’den bu yana kaya gazı çıkarılmasına karşı örgütleniyor ve eylemler gerçekleştiriyor. Taktiklerinden biri ulusal açık artırmaları protesto etmek. Bunlar hükümetin büyük petrol firmalarına petrol ve doğalgaz çıkarabilmeleri için toprak satmasına imkan veriyor. En son açık artırmanın açılışında, Brezilya’nın değişik yerlerinden gelen aktivistler daha fazla fosil yakıt yakmanın toplulukları için oluşturduğu tehdit ve hidrolik kırmayla kaya gazı çıkarma gibi tehlikeli tekniklerin getirdiği ilave riskler hakkında tutkulu bir şekilde konuştular. Bunun ardından hiçbir toprak bloku satılamadı. Bu da, 3,2 milyar varil eşdeğeri petrolün ve 1,1 milyar ton karbon dioksitin yerin dibinde kaldığı anlamına geliyor. Sadece açık deniz bloklarının sunulacağı bir sonraki açıkartırma 7 Haziran’da. Fosil yakıtların yerin dibinde bırakılmasını sağlamak için buraya da gidecekler.
Bu gruplar yerli halkların liderleriyle birlikte hareket ediyor.Haklarını ve topraklarını korumak isteyen yerli halklar bölgelerinde hidrolik kırmaya karşı direniyor. Brezilya çapında 380 yerel yönetim bu yöntemi şimdiden yasakladı. Ama koalisyon doğrudan ülke çapında bir yasak konulması için mücadele ediyor; dünyada pek çok ülkede benzeri yasaklar var. Bu hareket aynı zamanda Arjantin, Uruguay ve Paraguay’a da uzanıyor. Böylece bir gün bu uygulamanın tüm Latin Amerika’da yasaklanması umudu yeşeriyor.
Bir sonraki açık artırmanın gerçekleşeceği 7 Haziran’da #LeilãoFóssilNão hashtagini kullanarak çabalarına destek verebilirsiniz. Uluslararası dayanışma, mücadelenin önemli bir parçası. Karşınızdakilere tüm dünyanın izlemekte olduğunu göstermek büyük bir etki yaratabilir.
#NoTAP
Trans-Adriyatik Boru Hattı veya kısa adıyla TAP, 3 bin kilometreyi aşan bir mega doğalgaz boru hattı olan Güney Doğalgaz Koridorunun bir parçası. Bu hat yapılırsa, esas olarak metandan oluşan kirletici bir fosil yakıt olan doğalgaz Azerbeycan’dan Avrupa’ya akacak.
Yakıt çıkarma noktasında gerçekleşen insan hakları ihlallerinin ötesinde, bu boru hattı, rotası boyunca denizlerden ve yüzlerce topluluğun arasından geçecek. Avrupa çapında örgütlenen aktivistler, mevcut gaz tedarik standartlarına göre bile gereksiz olan boru hattına itirazlarını dile getirdiler. İtalya’da ağır polis baskısına rağmen Melendugno, San Foca ve Lecce’deki topluluklar direnişin başını çekiyor. Tüm yerel ve civar belediye başkanları resmi olarak boru hattına karşı çıkmış olsalar da, ulusal hükümet buna rağmen projenin devamına karar verdi. Kasım ayında polis boru hattına karşı olanları göz altına almak ve inşaatın başlamasını sağlamak için gece vakti bir baskın düzenleyerek, alanı “kırmızı bölge” ilan etti.
Dahası Avrupa Birliği, yatırım kolu olan Avrupa Yatırım Bankası üzerinden, iklime zarar verecek bu projeyi desteklemeye karar verdi. Birkaç adımda kararları ertelemenin ardından, Şubat ayında kamu kaynaklarından 1,5 milyar euro tutarında şimdiye kadar verdikleri en büyük krediyi açtılar. Ama direniş hâlâ devam ediyor. Boru hattının gerçekleşmesi için sürece dahil daha pek çok başka finansör var; boru hattına karşı çıkanlar ise her zamankinden daha da güçlü. San Foca’dan Elena’nın, hattın finansörlerinden biri olan Intensa bankasına mesajında “TAP’ı finanse etmeyi bırak” diyor:
Adani’yi Durdur
#StopAdani mücadelesi Avustralya ve dünya çapında on binlerce insanı harekete geçirdi. Avustralya’nın kuzeydoğu ucunda, Queensland’da önerilen Carmichael mega kömür madeni yapılırsa, Avustralya’nın en büyük madeni, dünyanın da en büyük madenleri arasında olacak. Bu maden yapılırsa, henüz projelere açılmamış Galilee havzasında daha fazla maden açılmasının önü açılacak. Ayrıca kömürün ihraç rotası, zaten okyanus sıcaklıklarının artmasıyla geri dönüşü olmayan hasara uğramış olan Büyük Set Resifi’nin tam üzerinden geçiyor. Madeni açmak isteyen Hint firması Adani, vergi kaçırma, insan hakları ihlalleri ve çevre düzenlemelerini yok sayma konusunda dünya çapında olumsuz bir üne sahip. Kamuoyunda çok büyük itirazlara rağmen şirketin bu maden projesini gerçekleştirme niyeti, geleneksel toprakları üzerine maden açılacak olan Wangan ve Jagalingou yerli halklarının çabalarını göz ardı ediyor. Avustralya’nın büyük bankaları ve aralarında Bank of China, HSBC, Deutsche Bank ve Morgan Stanley’in de yer aldığı, dünyanın en büyük 24 finans kuruluşu Adani projesine finansman sağlamayı reddetti.
#StopAdani kampanyası ülke çapında benimsendi; 160’tan fazla yerel grup ve sıradan insanlar mücadeleye katılmış durumda. Yardımcı olmak için Adani mücadelesi hakkında yakınlarda çekilmiş bir belgeselin gösterimlerine ev sahipliği yapabilir, madenin durdurulmasını talep etmek için şu Avustralyalı siyasetçilerle bağlantıya geçebilirsiniz: Başbakan Malcolm Turnbull ve muhalefet lideri Bill Shorten’a: Bill.Shorten.MP@aph.gov.au yazıp maden projesinin durdurulmasını talep edip #StopAdani protestolarını destekleyebilirsiniz; ve de armichael.project@adani.com.au adresine yazarak Adani’den bu kömür projesini durdurmasını isteyebilirsiniz.
Yaşadığınız yerde gerçekleşen ama listede eksik olan bir yerel mücadele mi var? Fosilsiz sitesine gidip mevcut bir kampanyaya katılabilir veya kendi kampanyanızı örgütleyebilirsiniz.