Çırpılar:
Bir Mücadelenin Anatomisi

Çanakkale bulunduğu konum ile beraber pek çok ekosistemin, iklimin, kültürün kesişim noktasıdır. Çeşitlilik coğrafyayı tanımlayan en uygun kelimelerden biridir.

Kültürel, sosyal, biyolojik pek çok bağlamda görebileceğimiz bu çeşitlilik maalesef çeşitli rant projeleri ile tehdit altındadır, yok olmaktadır. Bu tahribat projelerinin yerelden küresel ölçeğe en zararlılarından birisi olan kömürlü termik santraller ise baş sırada gelmektedir.

Kent içerisinde halihazırda aktif olarak çalışan 5 kömürlü termik santral vardır. Bunun yanı sıra da halen planlama aşamasında olan kömürlü termik santral projeleri bulunmaktadır. Tüm bu santraller bölgedeki sanayi sektörünün elektrik ihtiyacının yanı sıra parazit şeklinde beslenen ve büyüyen İstanbul’un da elektrik enerjisini karşılamaya çalışmaktadır. 

Fosil yakıtlardan çıkan karbon salımının baş faillerinden biri olduğu iklim krizi bu büyüme halinin gezegen ve dolayısıyla içerisinde yaşayan bizler için bir yok oluş olduğunun en büyük kanıtıdır. Bunun idrakine her geçen gün daha sert bir şekilde vardığımız şu dönem içerisinde Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Çırpılar köyünde 2015 yılında bir kömürlü termik santral projesi olduğu duyuruldu.

Taşyapı İnşaat tarafından projelendirilen bu termik santrale karşı ise yaklaşık altı yıl boyunca büyük bir mücadele örneği sergilendi. Ve gelinen son noktada projenin çed süreci iptal ettirilerek büyük bir kazanım elde edildi.  

Çırpılar: Bir Mücadelenin Anatomisi

Kaz Dağlarının kuzey eteklerinde kendisine yer edinmiş olan bir köy Çırpılar. Ve etrafında göz alabildiğince uzanan Agonya Ovası. Ovanın dağlar ile iç içe geçtiği bu coğrafya baharda  yeşilin binbir tonuna bürünürken güz vakti ise kendini kızıllığa teslim ediyor. Bu coğrafyada yaşayan insanlar çok uzun zamandır geçimini tarım ile sürdürürken sadece kendilerini ve Çanakkale’yi değil, denizaşırı ülkeleri de ürettikleri ile tanıştırıyorlar, besliyorlar. Tüm bu hikaye ise bildiğimiz tarım politikalarının yetersizliği, enerji politikasının ise vahşiliği ile bozulmak istendi. Yeni bir termik santral de bu bölgede Agonya Ovasının içinde kurulması için 2015 yılında harekete geçildi. 

Bu tehdite karşı bir araya gelen insanların mücadelesini anlatıyor Çırpılar: Bir Mücadelenin Anatomisi. Yerelden küresele inşa edilen dayanışmanın ilmek ilmek nasıl oluştuğunun yanı sıra, bir mücadele içerisindeki insanların, kurumların çeşitliliğin bizi nasıl da zenginleştirdiğini ve ortak paydada güçlenebildiğimizi gösteriyor. 

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, 350 Türkiye ve Europe Beyond Coal ortak yapımı olan belgesel fosil yakıtlara karşı edilen tüm mücadelelere yalnız olmadıklarını, başarının mümkün olduğunu, umudun ve cesaretin hep bizimle olması gerektiği mesajını veriyor. 

Bölgedeki termik santrallerin iklim maliyeti de kabarık. Şayet bu termik santraller 2018 – 2043 yılları arasında çalışmaya devam ederse atmosfere 328 milyon ton karbondioksit salımı daha gerçekleşecek. Linyit alanların genişlemesinden dolayı gerçekleşecek ormansızlaşmayla birlikte karbon yutağı alanlarının kaybolması da cabası….

 

İzleyin

“Çanakkale İstanbul’un kalorifer kazanı olamaz…”

Çanakkale ve Termik Santraller:


      • Planlanan tüm termik santraller üretime geçerse yılda 50 milyon ton kömür yakılacak ve 20 milyon ton atık (kül, cüruf, radyoaktivite ve ağır metal içeren kül, vb.) üretilecektir. Bu santrallerin çalışmaya başlamasıyla insan sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle yılda 1130 erken ölüm tahmin edilmektedir. (2018 verisi)

      • Çanakkale’nin anlık elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 300 MW’tır. ​​Planlanan termik gücü yaklaşık 17-18000 MW gibi büyük bir rakama ulaşmıştır. (2018 verisi)

      • Çan ilçesinde 1980’den bu yana özel şirketlerin de aracılığıyla açık kömür madenciliği yapılmaktadır. Ne yazık ki kömür madenciliği yapan firmalardan bazıları maden alanlarını rehabilite etmeden terk etmekte, bu da yapay göletlere neden olmaktadır. 2014 yılında yapılan çalışmaya göre yüksek sülfür konsantrasyonu içeren yer altı ve yer üstü sularının bu yapay göletlere toplanmasıyla göletler asit göleti karakterini almaktadır.

      • Yaklaşık % 54’ü ormanlarla kaplı olan Çanakkale İli, Çanakkale boğazı ile bölünen iki kıta üzerinde konumlanmıştır. % 80’i Çanakkale ili sınırlarında yer alan Kaz Dağı, 83’ü endemik olmak üzere yaklaşık 800 bitki türü ile zengin bir biyoçeşitliliği ve endemizm oranı ile yaban hayatı için önemli bir yaşam alanıdır.

      • Kaz Dağı yöresindeki endemik bitki taksonları, Dünya Doğa Koruma Birliğinin (IUCN) risk kategorilerine göre de değerlendirilmiştir. IUCN risk kategorilerine göre; yöredeki endemik bitkilerin 13’ü Çok Tehlikede (CR), 13’ü Tehlikede (EN), 13’ü Hassas ya da Zarar Görebilir (VU), 12’si Tehdit Altına Girebilir (NT), 30’u En Az Endişe Verici (LC) ve 2’si Yetersiz Veri (DD) sınıfına girmektedir.

      • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2017 yılında “Çanakkale’de Temiz Hava Eylem Planı” raporunu yayınlamıştır. Raporda, hava kalitesini iyileştirmek için evsel ısınmada kömür kullanımının azaltılması ve kişisel elektrik tüketiminin azaltılması gibi eylemler sıralanmaktadır. Ancak raporda, kömürlü termik santraller için önlem alınmasını önerilmemiştir. Rapor, ayrıca kükürt kirliliği sorununun da altını çizmektedir.

 

Künye

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği

Kazdağı yöresinde ve Türkiye’nin değişik yerlerinde yaşayan yaşam savunucuları, ülkemizin ve özellikle Kazdağı ve çevresinin doğal ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla, 2012 yılında Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği çatısı altında bir araya geldi. kazdagim.com.


350 Türkiye

350 Türkiye’de, iklim için güvenli üst sınıra bir an önce geri dönebilmek için küresel ve yerel ölçekte çalışmalar yürütülüyor. Bir yandan köhnemiş, sürdürülemez bir sistem olan fosil yakıtlara karşı mücadele ederken diğer yandan yaşanabilir bir gezegen için özellikle yerel inisiyatiflerin öncülük ettiği yenilenebilir enerji çalışmaları destekleniyor. Amaç, karar alıcıların, bilimin gerçekleri ve iklim adaletinin ilkelerine bağlı kalmalarını sağlamak. 350turkiye.org


Europe Beyond Coal

Europe Beyond Coal kampanyası, en geç 2030 yılına kadar kömürün Avrupa genelinde aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını sağlamak amacıyla Temmuz 2017’de kuruldu. beyond-coal.eu