2010’dan itibaren İzdemir termik santraline karşı mücadele eden İzmirli, Aliağalı, Foçalı yaşam savunucularının haklılığı 26 Kasım’da bir kez daha mahkeme tarafından tescillenmişti. İzmir 5. İdare Mahkemesi’nin termik santral hakkında verdiği “ÇED olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesi ardından İzdemir’in faaliyeti durması gerekirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 10 Aralık’ta yeni bir ÇED Raporu yayınladı.
Mahkeme kararı henüz taraflara tebliğ edilmeden, mahkemenin sunduğu itirazlar dikkate alınmadan hazırlanan yeni ÇED raporu, bir yandan yargı kararını etkisiz hale getirir nitelikte. Diğer yandan ÇED raporunda bir çok eksik ve yanlış bilgi bulunuyor.
ÇED Raporu’na itiraz süresi 20 Aralık Perşembe sonlanıyor. Dilekçeyi indirmek için tıklayın
Dilekçe, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne elden teslim edilebilir veya dilekçe içinde bilgileri bulunan iletişim adreslerine iletilebilir.
Yeni ÇED Raporu, “İzmir, Karadeniz’de” diyor!
Alelacele hazırlandığı belli olan yeni ÇED Raporu’nda bir çok eksiklik ve hatta yanlış bilgi bulunuyor. Bunlardan bazıları şöyle:
- İzmir 5. İdare Mahkemesinin iptal gerekçelerini karşılayan hiçbir öneri ve değişiklik bulunmuyor
- ÇED raporunda İzdemir termik santralinin kurulmuş ve işletilmekte olduğu belirtiliyor. Ancak rapora konu santralin ÇED olumlu kararlarının yürütmesi daha önce durduruldu. Bu sebeple termik santralin bacasından tüten dumanın hukuki bir zemini de bulunmuyor.
- Zeytinlik sahalarının bulunduğu yerlerde kül ve cüruf depolama alanı olarak belirlenmesi yasak olmasına rağmen, ÇED raporu bölgedeki zeytinlik alanın içinde atık depolama alanı öngörüyor.
- Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’yla çelişir şekilde İzdemir santralinin atık depolama alanı olarak belirlenen bölgenin tarım alanlarının tarım dışı kullanımına ilişkin izni ÇED dosyasında bulunmuyor.
- Raporda toprak ölçümleri Karadeniz Bölgesi’ndeki toprak pH değerlerine göre yapılmış durumda. ÇED Raporu sayfa 321’de “Proje sahası olan İzmir İli, Aliağa İlçesi’nin içerisinde bulunduğu Karadeniz Bölgesi’nde” ibaresi geçiyor. Bu durum, daha önce de Karabiga – CENAL termik santrali ÇED raporunda gördüğümüz gibi raporun kopyala/yapıştır şekilde hazırlandığı kuşkularını arttırıyor.
- Raporda termik santralin kömür ve kül bunkerleri ünitelerinde seviye denetimi amacıyla radyoaktif izotopların kullanılacağı ifade ediliyor, ancak radyasyonun çevre ve insan sağlığı üzerinde yaratacağı etkilere ve bu etkileri önleyecek yollar hakkında bir bilgi bulunmuyor.
- Raporda termik santral kaynaklı kirleticilerin bitkilerin gelişiminde olumsuz etkilere neden olduğundan bahsediliyor. Santral çevresinin Büyükova statüsünde tarım topraklarıyla çevrili durumu, zeytinliklerin ve orman alanlarının bulunması konusunda bitki ölümlerine sebebiyet vermemek için nasıl önlemler alınacağından bahsedilmiyor.
- Raporda, termik santralin bölgeye ilişkin kümülatif etkilerini değerlendiren hiçbir bilgi bulunmuyor. Oysa Aliağa bölgesi, hali hazırda yoğun kirleticilerin etkilerine maruz kalmakta.
- İzmir 5. İdare Mahkemesi kararı dayanağı bilirkişi raporu, “arkeoloji ve sanat tarihi açısından verilen ÇED olumlu raporunda eksiklerin olduğunu tespit etmişken, yeni verilen ÇED raporunda bu eksiklikler giderilmemiş durumda.
ÇED Raporu’na itiraz süresi 20 Aralık Perşembe sonlanıyor. Dilekçeyi indirmek için tıklayın
Dilekçe, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri’ne elden teslim edilebilir veya dilekçe içinde bilgileri bulunan iletişim adreslerine iletilebilir.
Aliağalılar’ın 30 senedir süren mücadelesini izlemek için