Anna Pantelia (Al Jazeera, İngilizce)
Elif Ilik, Alidost Numan (Türkçe)
Atina’nın 500 kilometre kuzeybatısında kalan Ptolemaida (Kayalar) kentinin çeperinden arabayla geçerken, güneş gökyüzünde zar zor seçiliyor.
Havada asılı kalın toz bulutu ötenizi görmenizi engelliyor ama Ptolemaida’nın yerlisi Kostas, burada arabayı gözü kapalı kullanabileceğini söylüyor.
“”Babam ben 12 yaşındayken kanserden öldü,” diyor ve babasının dört iş arkadaşının da hayatlarını aynı hastalıktan kaybettiklerini ekliyor.
Kostas, babası gibi, devlet tarafından işletilen Yunanistan Kamu Enerji Kurumu’nda (PPC) güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
Kostas’ın babası, Yunanistan‘ın Batı Makedonya bölgesinde bulunan Ptolemaida’daki kömür madenciliğinin yarattığı hava kirliliği sebebiyle erken yaşta hayatını kaybeden birçok PPC çalışanından yalnızca biri..
Kömüre ilişkin sıkı AB düzenlemeleri ve azalan kâra rağmen, Yunanistan Ptolemaida’da iki yeni kömür santralinin inşası için 1,4 milyar avro (1,75 milyar dolar) değerinde yatırım yaptı.
Ptolemaida’nin kıyamet sonrası bir dünyayı andıran görüntüsü, 1.618 kilometrekarelik bir alana yayılan ve terk edilmiş birkaç köyü de kapsayan kara bir madenden ibaret. Ptolemaida’daki maden, Balkanlar’ın en büyüğü ve ülkenin elektrik üretiminin yüzde 30’u bu sayede elde ediliyor.
Dünyanın en kirletici maddelerinden biri olan kömürün dünya çapındaki üretiminin üçte birinden fazlası, Almanya, Polonya ve Çekya ile birlikte Yunanistan tarafından gerçekleştiriliyor.
Kömür yakmak, ince toz şeklinde zehirli parçacıklar oluşturuyor ve bu toz, yalnızca santralin bulunduğu alanı kirletmekle kalmayıp, komşu ülkelere doğru yüzlerce kilometre saçılıyor. Greenpeace’in Sessiz Katil raporuna göre, kömür yakılması Yunanistan’da 1200’den fazla erken yaşta ölüme sebep oluyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, yalnızca 2012 yılında, hava kirliliğine maruz kalma sebebiyle 7 milyon kişi hayatını kaybetti.
Batı Makedonya bölge sağlık müdür yardımcısı, Yunanistan Sağlık Bakanlığı’na yazdığı mektupta, Ptolemaida’daki her 10 ölümden yedisinin sebebinin kanser ya da tromboembolik hastalıklar (felç, akciğer embolisii) olduğunu yazdı.
Kanser vakaları, 1950 yılından beri %16 arttı ve bölgedeki ortalama yaşam süresi de gitgide azalıyor.
Bununla beraber, PPC ve ortakları, Yunanistan’da mali kriz sırasında işsizlik oranının en yüksek olduğu Batı Makedonya bölgesi sakinleri için 10.000 kişilik istihdam yaratmışlar.
Kostas gibi, birçok kişi aylık 680 euro (3161 lira) kadar düşük bir ücret için sağlıklarını tehlikeye atıyor. Diğer insanlar ise, genişleyen maden alanları arasında kaybolduğu için arazi ve evlerini terk etmek zorunda kaldılar. 1976 yılından beri, kömür madenlerinin üzerinde kalan beş farklı köyün 4.000’den fazla sakini, ülke içinde yerlerinden edildiler.
Yarı yıkılmış evler, birkaç aç sokak köpeği, viran kiliseler: Bugün, Ptolemaide yakınlarındaki Mavropigi köyünden geriye kalan yalnızca bunlar.
2010 yılında ilk kazma, köyün ucunda kalan evlerin yalnızca 800 metre ötesine vuruldu.
O zamandan beri, birçoğu korkudan köyü terk etti ve okullar kalıcı olarak kapatıldı.
Aristokratis ve eşi, Mavropigi’nin kalan 10 sakininden ikisi.
“Eşim ve köpeklerim burada. Başka bir yerde yaşamak istemiyorum, benim tek evim burası,” diyor Aristokratis.