Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) küresel ısınma ve iklim krizi bilimine dair  dönüm noktası niteliğinde yeni bir rapor çıkardığını fark etmiş olabilirsiniz. Durum iyi değil, ama biraz umuda da yer var. Kötü yönlerinden başlayarak, sonra çirkin, sonra da iyi yönlerine bakarak; raporu birkaç maddede sizin için özetliyoruz.

  1. İlk önce birkaç veriye bakalım:
    – Karbon dioksit konsantrasyonu 2 MİLYON YILDIR en yüksek seviyesine ulaştı
    – Geçtiğimiz on yıl, son 125.000 YILDA herhangi bir dönemden daha sıcaktı
    – Deniz seviyesindeki artış hızı son 3000 YILIN en yüksek noktasında
    – Kuzey kutup bölgesindeki buz seviyesi son 1000 YILIN en düşük noktasında
  2. IPCC bilim insanları, insan faaliyetlerinin iklim değişikliğine neden olduğunun “inkar edilemez” olduğunu belirtiyor. Ayrıca neredeyse tüm sera gazı emisyonlarının spesifik olarak fosil yakıtların çıkarılması, taşınması ve kullanılması ile tarım ve çiftlik hayvanlarından kaynaklandığını söylüyorlar.

  3. Karbon dioksit kötü ama metan en kötüsü; en azından kısa vadede. Bir fosil gazı olan metanın iklim değişikliğine katkısı kısa vadede karbon dioksitten 88 kat daha fazla. Çoğu kombimizin çalışmasını sağlayan şey fosil gazı ama aynı zamanda hidrolik kırılma yöntemiyle kaya gazı çıkarma işleminde ortaya çıkan ve gaz boru hatlarından sürekli sızan da fosil gazı.
  4. 1,5 C ısınma hedefinin altında kalabilmek için tüm ev ödevlerimizi ve daha da fazlasını yapmak zorundayız. Eğer emisyonlar keskin bir şekilde azalmazsa, 500 GtCO2’lik karbon bütçemizi önümüzdeki 13 yılda yakıp bitireceğiz.  Bu sorunu çözmek için fosil yakıtları şu an durdurmayı içermeyen bir yol mevcut değil.
  5. Tüm senaryolarda deniz seviyelerinin yükselmeye devam etmesi olası. 2100 yılında öngörülen minimum seviye artışı 0,5 metre, maksimum artış ise 1 metre. Ama IPCC, yüksek emisyonlar gerçekleşmesi durumunda 2300 yılına kadar deniz seviyesinde 15 metrenin üzerinde bir artış olma olasılığını da dışlamıyor.

  6. Bu süreci tersine çevirmek veya en azından yavaşlatmak için bir şeyler yapıyor muyuz? Mevcut emisyon gidişatları sıcaklık artışını 3°C’nin üzerine getiriyor, ulusal iklim planlarına göre de (eğer uygulanırlarsa) sıcaklık artışı 2,4°C’ye yakın olacak. Değişik iklim planlarıyla ilişkili ilave ısınma projeksiyonlarını burada görebilirsiniz. Ayrıca bir not daha önce yapılan araştırmaya göre de eğer tüm dünya Türkiye’nin iklim hedefleri doğrultusunda hareket etse, ortalama sıcaklık artışı 4°C’yi geçiyor…
  7. Peki ABD’nin altyapı yasası, Gelecek Nesil AB, kurtarma fonları, ekonomik paketler ne oldu? İşin gerçeği, şimdiye kadar ekonomik toparlanmaya / iyileştirmeye yönelik harcanan paraların sadece %2’si yeşil bir geçişe aktarıldıSanki  güçlü bir lobi karar alıcıları esir almış durumda ve gerçek adımlar atılmasını engelliyor.
  8. Fosil yakıt endüstrisi bu durumu on yıllardır biliyor. Bu bilgileri halının altına süpürdüler, bize yalan söylediler ve kafa karıştırmak, bilimsel verilere dair şüphe uyandırmak ve gerçek adımları geciktirmek amacıyla lobilere ve reklamlara milyarlarca dolar yatırdılar.

  9. İklim krizi durduk yere ortaya çıkmadı, bu krizin ilerlemesi de kaçınılmaz değil. Şu an dünyanın atmosferindeki karbondioksitin yarısı son 30 yılda salındı. Bu durumu 1980’lerden bu yana biliyoruz. Fosil yakıt endüstrisi, insanların hayatı pahasına kâr elde etmek için yanlış bilgilerle vaktimizi harcadı.
Şimdi iyi kısma gelelim:

Bu sürecin çok daha kötüye gitmesini durdurabilir miyiz? Evet. Hatta hızla karbondan arınabilir ve metanı da sıfıra indirebilirsek, çoğu iklim etkisinin hızla ortadan kalkması büyük bir olasılık. Çabuk ve adil bir geçişi hızlandırmak için tüm araçlara sahibiz.  Yenilenebilir enerji hiç bu kadar ucuz ve  enerji depolama yöntemleri hiç bu kadar güvenilir olmamıştı; yapılabilir olanın sınırları da yenilikler sayesinde sürekli aşılıyor.

Peki şu an ne yapabiliriz? Öncelikle şunu söyleyelim: Dünyanın yanmasına izin vermeyi reddediyoruz. Bu on yıl içerisinde fosil yakıt endüstrisini durdurabiliriz. İlk olarak fosil yakıtların tüm finansmanını ve tüm yeni fosil yakıt projelerini durdurabiliriz. Bunu her yerde yapabiliriz. Ve fosil yakıtların olmadığı bir geleceği yeniden hayal ederken, yüz yıllardır gezegene ve iklime öncelik vermiş olan yerli -ve şu anda iklim kriziyle mücadelede ön cephede bulunan- halkların yolundan gidiyoruz.

Üç aydan daha az bir zaman içerisinde ülkeler COP26 için buluşacaklar. Orada, fosil yakıtların devre dışı bırakılmasını içermeyen bir iklim planın gerçek bir iklim planı olmadığını işitmeleri gerekiyor. “Net sıfır” için verilen sözler bu meseleyi çözmeyecek, bize gerçek sıfır lazım.