Yabancı yatırım tartışmalarının hız kazandığı Kuşak ve Yol Forumu öncesi, E3G tarafından YouGov’a yaptırılan anket, Nisan 2019’da Endonezya, Pakistan, Filipinler, Güney Afrika, Türkiye ve Vietnam’da gerçekleştirildi. Enerji sektöründe yabancı yatırım hakkında çokuluslu ölçekte gerçekleştirilen ilk kamuoyu araştırması olan anketin sonuçlarına göre Türkiye dahil altı ülkenin hepsinde vatandaşlar temiz enerji istiyor.
9-17 Nisan tarihleri arasında online gerçekleştirilen ankete Türkiye’den 475’i kadın 525’i erkek 1000 kişi katıldı.
Anketin sonuçlarına göre, uzun vadeli kalkınma (ekonomi, sosyal, sağlık vb.) düşünüldüğünde Türkiye toplumu fosil yakıta kıyasla %86 oranında yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasından yana.
Kömür En İstenmeyen Enerji Kaynağı
Çalışmanın sonuçları, tüm ülkelerde toplumsal karşılığı en yüksek olan enerji teknolojisinin güneş enerjisi olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye hükümetinin yabancı yatırımları teşvik etme önceliği söz konusu olunca ise, ankete katılanların %83’ü güneş enerjisine, %76’sı da rüzgar enerjisine yüksek öncelik verilmesi gerektiğini düşünüyor.
Her ülkede vatandaşların temiz enerji konusundaki görüşleri ile fosil yakıtlar hakkındaki görüşleri arasında keskin farklar bulunuyor. Kömür, araştırmanın gerçekleştirildiği altı ülkede de en istenmeyen enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Türkiye’den ankete katılanların %92’si, yabancı yatırımcıların Türkiye’de yenilenebilir enerjiye yatırım yapmasını olumlu karşılayacağını belirtiyor.
Altı ülkenin hepsinde uzun vadede yenilenebilir enerjinin ekonomi için iyi olduğu düşünülüyor. Bu oran Türkiye sonuçlarında da %66 olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca Türkiye toplumu, yenilenebilir enerjiye yatırımın hava, su kirliliğini ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltacağını da düşünüyor. Öte yandan, kömürden elektrik üretimine yapılan yabancı yatırım ise kirliliğin, iklim değişikliğinin ve yolsuzluğun artmasıyla ilişkilendiriliyor ve temiz enerji yatırımlarına kıyasla toplumsal muhalefetle karşılaşıyor.
Anket sonuçlarını değerlendiren Greenpeace Akdeniz Projeler Sorumlusu Deniz Bayram şöyle konuştu: “Türkiye’nin geçmişteki yabancı enerji yatırımlarına baktığımızda, kömüre yatırım yapan şirketler, toplumun karşı çıkmasından dolayı planladığından çok daha yüksek finansal riskleri göze almak zorunda kaldı. Örneğin, uzun yıllardır, Türkiye’de Çinli enerji yatırımcılarının kömürlü santrallara yaptığı yatırım, bölgede yaşayanların hukuki ve toplumsal mücadelelerine sahne oldu. Bu araştırma, bu gerçeği farklı bir açıdan doğruluyor. Türkiye toplumu, yabancı yatırımcıyı, ancak yenilenebilir enerjiye özellikle de güneş enerjisine yatırım yaparsa davet ediyor. Çünkü yenilenebilir enerji yatırımını kendi sağlığı ve yaşamı için gerekli görüyor. Toplumun yabancı yatırımcıya ve bu yatırımları teşvik eden ve planlayan Türkiye devleti karar vericilerine mesajı açık; yabancı yatırımcı fosil yatırımları ile Türkiye’yi kirletmek yerine, yenilenebilir enerjiye yatırım yaparak Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlamalı.”
350.org’dan Efe Baysal ise tüm dünyada insanların iklim krizinin ağırlığı karşısında harekete geçtiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Bu anket, Türkiye’de de yaşamımız açısından en önemli tehlikelerden biri olarak iklim değişikliğinin görüldüğünü ortaya koyuyor. Hem bu farkındalık hem de yenilenebilir enerjiye kamuoyu tarafından verilen yüksek destek sevindirici. Öte yandan, yenilenebilir enerjiye halk tarafından verilen desteğin sadece iklim değişikliği ile ilgili olmadığı, aynı zamanda bu uygulamaların gündelik hayatımızda artık temel sorunlardan biri haline gelen çevre kirliliği için de bir çözüm umudu olduğu yine anket sonuçlarından okunabiliyor. Bu çerçevede, karar vericilerin de bir an önce halkla aynı farkındalık seviyesine gelmesi ve bu siyasi iradeye saygı göstermesi elzem. Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye topyekûn geçişi ve bu geçişin insanların gündelik hayatlarındaki ekolojik kaygılarını da gözeten bir şekilde doğru uygulamalarla yapılması gerçek gündemimiz olmalı.”