Londra’da bulunan UCL Üniversitesi’nde yapılan çalışmalar, iklim krizine karşı yenilenebilir enerji yatırımların hızlanması ile beraber kömür, doğalgaz ve petrol madenciliğinin sınırlandırılmasını ve hatta sonlanması gerektiğini öne sürüyor. Biliminsanları, bu çalışmada küresel ısınmayı 1,5 derecede tutmak için yerin altında bırakılması gereken fosil yakıt miktarını hesaplamaya çalışmış.

Yapılan modellemeler bize, %50 şansla 1,5 derecelik küresel ısınma sınırını geçmemek için,

  • petrol kaynaklarının %58’inin
  • doğal gazın %59’unun
  • kömür kaynaklarının %89’unun yerin altında bırakılması gerektiğini gösteriyor.

Bu, küresel petrol ve doğalgaz üretiminin 2050’ye kadar her yıl %3 küçülmesi anlamına geliyor.



Uzmanlar yine de ulaştıkları rakamların gerçekten ulaşılması gereken rakamlardan uzakta olduğunu belirtiyor. Bunun da iki sebebi var:

Birincisi karbon bütçemiz, yani küresel ısınma 1,5 dereceye ulaşmadan önce güvenli diye addedilen karbon salım miktarının hesabı hakkında. Karbon bütçesi için yapılan modellerin %100 kesinliği yok, bu biliminsanlarının ulaştığı ortalama bir rakam.

UCL’in yaptığı çalışmada, karbon bütçemiz 580 milyar ton olarak kabul ediliyor ve bize 1,5 derecelik bir ısınmada kalmak için %50 şans veriliyor. Araştırmacılar bu şansı artırmak için çok daha fazla fosil yakıtın yerin altında bırakılmasını önermekte.

İkinci sebep ise bu çalışmanın hazırladığı senaryoda, 2050’den sonra da fosil yakıtların kullanılması. Özellikle havayolu ulaşımında ve kimyasal hammadde yani plastik üretimi için fosil yakıtların tercih edileceği öngörülmüş.

1,5 derecelik denge ise ancak negatif salım teknolojileri, yani havadaki karbondioksiti yutan teknolojiler ile sağlanmış. Bununla beraber, bu teknolojilerin kapasitesi ve ne kadar sürdürülebilir oldukları konusunda da biliminsanları hala ortak bir paydada buluşmuş değil.


 

View this post on Instagram

 

A post shared by 350 Türkiye (@350turkiye)


Bu tür modeller bize çok önemli veriler sağlasa da, aslında dünyamız hakkında bir çok varsayım yaparak ilerliyor. Hangi teknolojilerin gerçekten kullanılabilir olacağını ve bu teknolojilerin bütçelerini tahmin etmek oldukça zor.

Yine de raporu yazan biliminsanları şundan emin: 1,5 derecelik küresel ısınma sınırını yakalamak için fosil yakıtların en az yarısından fazlasını yerin altında bırakmalıyız.

Maalesef, bu hedefin yakınında bile değiliz. Fosil yakıt şirketlerinin ve hükümetlerin azaltım hedefleri, sadece bu çalışma ile değil, Paris İklim Anlaşması ile de uyumlu değil.

Türkiye’de durum aynı. Ülkemizde, özellikle kömür madenlerine ve kömürlü termik santrallerine alım garantisi vermeye devam ediyoruz.

Son dönemde bunun en acı örneğini İkizköy’de görmekteyiz. Sadece 2018’in ilk 6 ayında, İkizköy etrafinda bulunan kömür madenlerine ve termik santrallerine verilen teşvik yaklaşık 134 milyon TL idi.

Ancak alım garantileriyle kâr edebilen bu termik santrallere daha fazla kömür sağlamak için, İkizköy ve Akbelen Ormanı’nı yok edilmek isteniyor!



Ama İkizköylülerin ve çevre dostlarının da emekleri ile bu konuya dikkat çekilmiş durumda. Açılan davada yürütmeyi durdurma kararını kazanan İkizköylüler şimdi yeniden gönderilen bilirkişi heyetinin kararını beklemekte.

İkizköylüler’in sesini yükseltmek için başlattıkları imza kampanyasına sen de destek verebilirsin.

Kampanyayı imzalamak için tıkla:

change.org/ikizkoydireniyor

Biz kömürü değil, yaşamı seçiyoruz; #AkbelenOrmanınıVermeyeceğiz!