“Aktivist hissedar” (activist shareholder), sembolik olarak şirketin sadece bir adet hissesini satın alıp resmi hissedarı olarak genel kurul toplantılarına katılma hakkı elde ediyor. Bu sayede, şirketin iş yapış modelinde değişim yaratmayı amaçlıyor.

Insightia tarafından yapılan bir araştırmaya göre 2020 yılında 810 adet halka açık şirkete, aktivist hissedarlar tarafından çeşitli talepler yöneltilmiştir. Bu şirketlerin %60’ının ABD şirketlerini, %25’inin Avrupa şirketlerini ve %10’unun Asya Pasifik şirketleri oluşturmaktadır.

Türkiye’de ilk: Bankaları takipteyiz

Yapı Kredi’den sembolik olarak yaklaşık 100 TL değerinde 10 hisse satın alan Efe Baysal, bankanın genel kurulunda yaptığı konuşmada ‘’Bankaları Takipteyiz’’ diyerek aktif hissedarlar olarak bankaların verdikleri iklim taahhütlerine uyup uymadıklarını bizzat banka Genel Kurullarına katılarak takip etmeye devam edeceklerini söyledi.

Baysal genel kurulda yaptığı konuşmada aşırı yağışlardan kuraklığa, sıcak hava dalgalarından kontrol edilemeyen yangınlara son dönemde yaşadığımız afetlere değinerek, afetlere karşı dirençliliği sağlamanın tek yolunun somut politikalar geliştirmek ve uzun vadeli planlama ve hazırlık yapmak olduğunu belirtti.

Baysal bu çerçevede Yapı Kredi’nin düşük karbon ekonomisine geçiş için gerçekleştirdiği çalışmalar hakkında aşağıdaki soruları sordu.

  • Bankanın “kredi portföyünden” kaynaklanan emisyonları hesaplandı mı ve bu emisyonlara yönelik azaltım hedefi belirlendi mi? Bu hedefler doğrultusunda gerek küresel gerek ülke bazlı olmak üzere sektörel bir karşılaştırma yapıldı mı? Yapıldıysa Yapı Kredi nerede yer alıyor?
  • Tüm bu çalışmalarda geniş kapsamlı paydaş çalışması yapıldı mı veya planlanıyor mu? Takibi nasıl yapılacak?
  • 2021 yılı sonu itibariyle yenilenebilir enerji projeleri, Yapı Kredi’nin enerji portföyünün %42’sini oluşturmakta. Geri kalan %48 içinde hali hazırda geçmişten gelen ve finansmanı devam eden kömür projeleri mevcut mu? Mevcutsa bu konuda bir adım atılması hedefleniyor mu?

Garanti Bankası genel kurul toplantısına katılan Barış Eceçelik ise, bankaların yeni kömür yatırımlarını finanse etmemesinin doğru bir karar olduğunu belirterek, hali hazırda kömürle ilişkili şirketlere başka finansal enstrümanlar sağlanıp sağlanmadığını sordu.

Eceçelik “Bankanın hem kendi faaliyetlerinin ve hem de portföyündeki şirketlerin iklim risklerini anlaması gerekiyor. Bu sektörü bir bütün olarak değerlendirmezsek eğer atılan adımlar amacına ulaşmaz. Dolayısıyla sadece kömür projelerini portföyünden çıkarması yeterli değil, kömürle ilişkili olan diğer kurumlara da finansman sağlamaması gerekiyor” dedi ve bu risklere karşı geç olmadan önlemler alınmasının önemini vurguladı.

Akbank, Şekerbank ve İş Bankası’na ulaşan “aktivist hissedarlar” Pınar Vatansever ve Deniz Gümüşel ise bankaların iklim değişikliği ile mücadele etmek için daha cesur politika ve uygulamalara geçmeleri için taleplerini iletti.

Pınar Vatanserver, “Şekerbank, kredi politikalarında yasaklı faaliyetler listesine henüz başta kömür olmak üzere fosil yakıtları almamış durumda. İlk ve öncelikli olarak bankanın fosil yakıt sektöründen çıkış stratejisi belirlemesini ve bu alanda faaliyet gösteren şirketlere finansman sağlamamasını talep ediyorum.” dedi ve kömür, petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtların çıkartılması, üretilmesi ve kullanılmasına yönelik finansmanın sonlandırılmasının elzem olduğunu belirtti.

Türkiye İş Bankası’na yönelik olarak ise Deniz Gümüşel, “İklim krizinin en büyük failinin başta kömür olmak üzere fosil yakıtlar olduğunu biliyoruz. İklim kriziyle mücadelede Türkiye İş Bankası, yeni kömür projelerine finansman sağlamayacağını duyurmuştu. Bunu iklim kriziyle mücadele için atılan önemli bir adım olarak görüyoruz; ancak her ne kadar kömür yatırımları desteklenmese de kömürle ilgili şirketlere başka finansal enstrümanlar sağlanıyor mu bunu merak ediyoruz” dedi.

Gümüşel şöyle devam etti: “Muğlalılar olarak 40 yıldır Muğla’daki Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan termik santrallerinin ve kömür madenlerinin yıkıcı etkileri altında yaşıyoruz. 15 kilometre boyunca kesintisiz uzanan kömür madeni en son Milas İkizköy’e dayandı. İkizköylüler, linyit sahasının hemen dibinde; Yeniköy Termik Santrali’ne 7 kilometre mesafede yıllardır hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Bu sebeple genel kurul toplantısında İş Bankası’nın Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. ile ilişkili herhangi bir finansmanı bulunmakta mıdır diye sordum. Eğer varsa talebim kömürle ilişkili olan hiçbir kuruma herhangi bir finansman sağlanmaması yönündedir.”

Net sıfır hedefine ulaşmak için her sektörün üretim süreçlerini karbonsuzlaştırması gerekecek. Bu durum sadece üretimin değil yatırım ortamının da hızlı ve kökten değişmesine sebep olacak. İşte bu noktada, bankalar finansman sağlayacak kuruluşlar olarak başta fosil yakıt yatırımların finanse edilmemesi ve iklim dostu yatırımların artırılması olmak üzere kritik derecede öneme sahip.

İklim için 350 Derneği’nin hazırladığı ‘‘Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı’’ raporuna göre, içlerinde Yapı Kredi’nin de olduğu 9 banka, yeni kömür projelerini finanse etmeyeceklerine ve “karbon nötr” ve/veya “net sıfır” hedef tarihlerine dair açıklama yapmış olsa da bu hedeflerini destekleyici kısa vadeli planlamalarının bilgisi paylaşılmadı.

Harekete geç

İmza kampanyası,rapora ilişkin banka bazında detaylar ve kampanya videomuz bu bağlantıda, sen de Dumansız Para Sahası kampanyası kapsamında harekete geçmek için tıkla.