Fotoğraflar: Tunahan Turhan

Taksim Odakule’nin arka tarafında bir araya gelen iklim aktivistleri İspanya’nın ev sahipliği yaptığı BM İklim Değişikliği 25. Taraflar Konferansı’nda (COP25) iklim krizine arşı somut adımlar atılmamasını ve bunu protesto eden eylemcilere yönelik müdahaleyi protesto etti.

11 Aralık Çarşamba günü COP25’te aktivistlerin Konferans Salonu önüne yapmak istedikleri barışçıl protestoya müdahale gerçekleşmişti. Müdahale edilen kişilerin arasında iklim için okul grevlerine çıkan Fridays for Future(Gelecek için Cumalar) aktivistleri, sendikalar, gençlik grupları, kadın grupları, sivil toplum temsilcileri ve yerli halklardan oluşan yüzlerce kişi yer alıyordu. Müdahaleye tepki gösteren Gelecek İçin Cumalar 13 Aralık’ta COP25’i protesto etmek için küresel iklim grevi ilan etmişti.

‘Greta bir kez daha haklı çıktı’

Küresel greve İstanbul’dan destek veren Sıfır Gelecek kampanyası adına basın açıklamasını Elif Ünal okudu. Açıklamada eylemcilere yönelik antidemokratik uygulama protesto edildi. “Devletler bir kez daha şirketlerin sponsorluğunda bir araya geldiler ve iklim değişikliğini durdurmak üzere acil önlemler almaları gerekirken zirve boyunca karbon ticaretini konuştular” diyen Ünal, COP25’in iklim krizini durdurmak için gerekli hedeflere ulaşmada yetersiz olduğunu söyledi.

Ünal “İklimi aktivisti Greta Thunberg Madrid’te 6 Aralık günü gerçekleşen ve yarım milyon kişinin katıldığı dev yürüyüşte COP’tan hiç bir şey beklememek gerektiğini söylemiş, ‘Umut dört duvar arasında değil burada, sokakta’ demişti. Gördük ki Greta bir kez daha haklı çıktı” dedi.

‘Türkiye de masum değil’

Küresel ısınmadan en fazla etkilenecek ülkelerden biri olmasına rağmen Türkiye’nin enerji politikasının merkezinde petrol ve doğalgaz ithali ile yerli ve ithal kömür üretimine dayanan termik enerji santrallerinin yer aldığının söylendiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Türkiye, dünyada en fazla termik santrali olan 13’üncü ülke ve en fazla yeni termik santral planlayan ülkeler arasında Çin ve Hindistan ardından 3’üncü durumda. Bunun yanında, Kasım ayı sonunda Türkiye, Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı’nın açılışını “gururla” yaptı. Bu proje Hazar petrollerini Avrupa pazarına ulaştırıyor. 8 Ocak’ta hizmete gireceği duyurulan Türk Akım Rusya-Trakya doğalgaz boru hattı projesinin de hedefi Güney Avrupa yani yine Avrupa pazarı. Bu demek ki ne Türkiye ne de Avrupa fosil yakıtlardan yakın zamanda vazgeçmeyi düşünmüyor. Son olarak Libya ile yapılan Akdeniz petrol ve doğalgaz arama antlaşması da, Türkiye’nin 2023 Hedefleri içerisinde yer alan yerli kömür kaynaklarının %100 kullanımı hedefi de Türkiye’nin yangına körükle gittiğini ve elle tutulur bir iklim politikasının olmadığını gösteriyor.”

“Biz iklim aktivistleri olarak kârdan önce yaşam diyoruz. İklim krizinin bir küresel adalet sorunu olduğunu ve çözümünün demokrasiden geçtiğini düşünüyoruz” diyen Elif Ünal, iklim krizine karşı mücadeleyi sürdüreceklerini söyleyerek açıklamayı sonlandırdı.

Nil Sarrafoğlu: Çocuklarımızın geleceğini korumalıyız

Sonrasında söz alan Parents for Future’dan Nil Sarrafoğlu ise “Fridays For Future hareketi, tüm protestoları barışçıl veişbirlikçi tutmaya derinden bağlıdır. Aileler olarak, olumlu bir sonuca ulaşmak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan birçok kişi olduğunu takdir ediyor, bu müzakerelerin zor olabileceğini anlayabiliyoruz. Ancak, anlamlı bir ilerleme eksikliğinden dolayı gençlerin hayal kırıklığını da anlıyor ve paylaşıyoruz” dedi.  “Barışçıl bir protestonun şiddet ile karşılanması bizim için kabul edilebilir değildir” diyen Sarrafoğlu açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Aktivist grupların yaş, cinsiyet, köken veya derilerinin rengine göre ayrımcılık yapılmasını kınıyoruz. Gelecekte, dünyanın dört bir yanındaki gençlerin seslerini duymak ve dinlemek için, çocuklarımızın geleceğini korumak amacıyla herhangi bir platformda yayılabilmesi için daha iyi yollar bulmak mümkün olmalı.”

Atlas Sarrafoğlu: Haklarımız ve geleceğimiz için ayağa kalkmalıyız

 

Eylemde son olarak Türkiye’de iklim grevlerinin ilk çağrısını yapan 12 yaşındaki iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu konuştu. “Madrid’deki iklim değişikliği konferansında milyonlarca insanın sesini kesmek istediler. Fosil yakıt şirketleri ise içeride kaldı” diyen Sarrafoğlu, “Bu adaletsizliği ve insan haklarının ihlalini kabul edemeyiz. Haklarımız ve geleceğimiz için ayağa kalkmalıyız” dedi. Eylem, “iklimi değil sistemi değiştir”, “Zirveye değil harekete güven” sloganları ile sona erdi.

Sıfır Gelecek ne talep ediyor?

“Ya sıfır karbon gelecek ya sıfır gelecek” sloganıyla yola çıkan Sıfır Gelecek içerisinde birçok iklim ve ekoloji örgütü, hak örgütü, meslek gruplarının bulunduğu bir kampanya. Kampanya,daha önce 20 Eylül tarihinde iklim için okul grevine çıkan öğrencilerden oluşan Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) hareketinin çağrıcılığını yaptığı küresel iklim grevinin Türkiye ayağını organize etmişti. Türkiye’de 20 farklı şehirde 30 bin yetişkin ve genç sokaklarda, 40 bin öğrenci ise okullarda greve çıkmıştı.

Kampanya talepleri arasında iklim acil durumu ilan edilmesi, karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar sıfırlanması, fosil yakıt kullanımının bırakılması ve teşviklerinin sonlandırılması gibi maddeler yer alıyor.