Çevre koruma kuruluşları Çinli Şangay Elektrik tarafından Adana’ya kurulmak istenen termik santralin koruma altındaki Sugözü Kumsalı’na yapılmasının yasaya aykırı olduğunu vurguladı. Çin’in uluslararası yatırımlarının sıkça konuşulacağı Kuşak ve Yol Forumu öncesi, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları Çinli firmanın, Çin’deki çok daha sıkı baca gazı limitlerini bu santralde uygulamadıklarını, Türkiye’nin yüksek emisyon salımına izin veren mevzuatı nedeniyle bu tür kirletici yatırımlara elverişli ülke haline gelmesinden kaygılandıklarını belirtti. Projenin teknik belgelerine göre, her yıl 2,8 milyon ton kömür ithal edilerek santralde yakılacak. Çin yatırımıyla gerçekleştirilmek istenen santralin hava kalitesine, tarımsal üretime ve deniz ekosistemine vereceği zararlar ve özellikle Yumurtalık ilçesinde hali hazırda artış gösteren kanser ve kanserden ölüm vakaları dikkat çekiyor.
Adana’daki termik santral sonrasında kanser vakalarında artış görüldü
Doğu Akdeniz Çevre Platformu gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, “Santral projesinin lisans iptaline karşı açtığımız davada sunulan bilirkişi raporuna göre, Hunutlu projesine çok yakın mesafede bulunan İsken Kömürlü Termik Santrali’nin 2003 yılında faaliyete geçmesinin ardından Yumurtalık ilçesinde 2009 yılında 5 kanser vakası ve 4 kanser tipi görülürken, 2014’te 60 kanser vakası ve 15 kanser tipi görülmüştür” dedi.
İki ithal kömürlü termik santralin işletmede, 13 ithal kömürlü termik santralin de izin sürecinin devam ettiği İskenderun Körfezi çevresinde üst mahkemenin kararına rağmen kümülatif bir hava kirliliği modellemesi yapılmadığını ve ayrıca ÇED raporunun en tehlikeli hava kirletici olan PM2,5’in dağılımının modellenmediğini vurgulayan Sağlık ve Çevre Birliği-HEAL Türkiye Danışmanı Funda Gacal “TÜİK verilerine göre Adana’da 2009’dan 2017’ye solunum sistemi hastalıkları kaynaklı ölümlerde %50 bir artış görüyoruz, bu oldukça endişe verici” diye sözlerine devam etti.
Deniz Kaplumbağaları tehlike altında
WWF-Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli “Termik santral projesi ve projeye ait kıyı ve deniz yapılarının bulunduğu Sugözü Kumsalı’nın, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından yayımlanan Deniz Kaplumbağalarının Korunmasına İlişkin 2009-10 sayılı Genelge’ye göre, korunması gereken önemli deniz kaplumbağası yuvalama alanlarından biri” dedi.
Pasinli, üç uluslararası sözleşme ile (Bern Sözleşmesi, BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ve Barselona Sözleşmesi) korunan yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) ve iribaş deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) en önemli yuvalama alanlarından biri olan kumsalın korunmasına yönelik Türkiye’nin yükümlülüğünün bulunduğuna dikkat çekti. Ayrıca termik santralin soğutma ve proses amaçlı kullanacağı toplam su miktarının 1,5 milyar ton/yıl olacağını belirten Pasinli, ÇED Raporu’na göre tesisten çıkacak soğutma suyunun deniz suyu sıcaklıklarından ortalama 7°C daha fazla olacağını ve yaz aylarında deniz suyu sıcaklıklarının daha da artmasının ölümcül sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Pasinli “Özellikle 35°C kritik bir eşiktir ve bu sıcaklığın üzeri canlılar için ölümcül olabilmektedir” diye sözlerini noktaladı.
TEMA Vakfı’nın termik santral için yapılan imar planı revizyonlarının iptali için açtığı davalar ise devam ediyor. Davanın gerekçesi öncelikli olarak termik santralin iskele ve su alma yapılarının koruma altındaki kumsala ve koruma altındaki deniz kaplumbağasına zarar verecek olması ve İskenderun Körfezi Bütünleşik Kıyı Alanı Planı’nın amaçlarına aykırı olması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 2015 yılında ÇED olumlu kararı verdiği Hunutlu Termik Santrali’nin ÇED Raporu “…Bu türlerden Caretta carette ve Chelonia mydas bölgede sıklıkla görülmektedir. Koruma altında olmalarına rağmen, belirtilen canlılar oldukça yüksek hızda hareket etme kabiliyetine sahip olup, inşaat ve işletme sırasında bölgeden ayrılma potansiyeline sahiptir.” gibi bilimsellikten uzak ifadeler içeriyor ve ÇED raporuna dayanarak bir imar planı revizyonu yapılmış olması bu süreci de hatalı kılıyor.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Türkiye’nin enerji dönüşümü için potansiyeline vurgu yaparak “Çin gibi tüm dünyada yatırımlar yaparak dünyanın kaderini belirleyen güçlü bir ülkenin, güneş ve rüzgâr potansiyeli yüksek bir ülke olan Türkiye’nin enerji dönüşümüne yatırım yapması iki ülke için de kazanç olacaktır. Çin’in küresel kalkınma için uluslararası iş birliğine katkı vermeyi hedeflediği Kuşak ve Yol Forumu’nda (Belt and Road Forum) iklim, çevre ve sağlığa çok fazla olumsuz etkisi olan kömürlü termik santral yatırımları yerine yenilenebilir yatırımlarına yönelik bir vizyon çizmeye davet ediyoruz” dedi.