Nazlı Sönmez
Fosil Yakıtı Bırakan Ülkelere Yakından Bakış
İsveç, 2030 yılında enerji üretimi için fosil yakıt kullanmayı tamamen bırakacağını açıkladı ve bunu başaran ilk ülke olma yolunda ilerliyor. Ama İsveç tek başına değil. Yapılan yatırımlar ve planlamalarla bu maratona katılmak isteyen, hatta önemli yol kat etmiş Kosta Rika, Nikaragua, İskoçya, Finlandiya gibi ülkeler de mevcut.
Bizi Hiç Şaşırtmayan: İsveç…
İsveç, elektrik enerjisinin üçte ikisini yenilenebilir kaynaklardan üretiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına 546 milyon dolarlık yatırım yapmak için kaynak ayıran İsveç bu miktarın içinden sadece güneş enerjisine ayırdığı kısmıyla, yapılan yatırımları bir önceki yıla göre %800 arttıracak. 10 tane nükleer enerji santraline sahip İsveç, önceden nükleer enerjiyi de temiz kaynaklardan kabul ediyordu. Fakat politik baskılar ve Japonya’daki Fukuşima Santrali felaketinden sonra altyapısı eskiyen nükleer enerji santrallerini yenilemek yerine, teker teker kapatma kararı aldı. İsveç Enerji ve Politika Koordinasyon Bakanı İbrahim Baylan’ın “Biyo-yakıtlar ve alternatif enerji kaynaklarıyla ilgili son yıllarda önemli bir mesafe katettik. Yenilenebilir enerjide, hidroelektrik, jeotermal enerji, rüzgar enerjisi, orman atıklarından üretilen enerji ve deniz dalgalarından üretilen enerji sayesinde, 2030 yılına kadar petrol ve tüm fosil yakıtlara son vermeye hazırlanıyoruz” şeklindeki açıklaması, İsveç’in konuyla ilgili kararlılığını bizlere açıklıyor.
AFP/Getty 2011’de Napoli, İtalya’da toplanmayan çöpler
Bu arada İsveç Atık Yönetimi’ne göre İsveç’in çöpünün sadece %4’ü atık olarak arazileri doldururken gerisi enerji üretimine gidiyor. Hatta İsveç çöpten enerjisini üretirken, Norveç çöpünü alması için İsveç’e para ödüyor.
Orta Amerika’nın Kazananı Kosta Rika
Büyük nehirlere ve yanardağlara sahip olan Kosta Rika, elektrik üretimi için fosil yakıtları en az kullanan ülkelerden biri. Her ne kadar petrol kaynakları bakımından çok zengin olsa da 2015 yılında yaptığı bir denemeyle, 76 gün boyunca hiç fosil yakıt kullanmadan ülkenin tüm elektrik ihtiyacını karşılamayı başardı. Devlet politikası olarak temiz enerjiye çok önem veren hükümet, elektriğinin %80’ini hidroelektrik santrallerden üretiyor. Yanardağları sayesinde de ihtiyacın %10 kadarını jeotermal enerjiden sağlıyor. 2014 yılında 958 milyon dolarlık jeotermal proje yatırımıyla kayda değer bir atılım gösteren Kosta Rika, en kısa sürede elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından kullanan ülkelerden biri olmak istiyor.
Avrupa’nın Azimli Ülkesi Hollanda
Bloomberg/Getty Images
Hollanda Parlamentosu, 2030’a kadar CO2 emisyonunda% 55 oranında bir kesintiye karar verdi. Bu da ülkenin kömürle çalışan santrallerinin tamamının kapatılmasını gerektiriyor. Ülkenin beş kömürle çalışan elektrik santralı geçen yıl kapatılmıştı ancak ülkenin yeni faaliyete geçmiş beş kömürlü enerji santralı daha var. Hatta, Hollanda Parlemento Başkan Yardımcısı Stientje van Veldhoven, “Yakın zamanda açılmış olsalar bile büyük kömür santrallarını kapatmak – Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşmanın en maliyet-etkin yolu. Tüm ülkeler bu geniş kapsamlı tedbirleri almak zorunda kalacak. Kömür iklim değişikliği açısından dünyanın en pahalı enerji kaynağıyken, en ucuzmuş gibi kullanmaya devam edemeyiz.” dedi.
Nikaragua’da Birlikten Doğan Kuvvet
Nikaragua’nın bu listede bulunmasının altında, insanların bir araya gelerek neler başarabileceğinin hikayesi de var. Ağır bir savaş süreci geçiren ülkede savaştan sonraki yoksul ve yorgun dönemde, La Pita adındaki köyde elektrik bulunmuyordu. En yakın kaynak hat ise 70 km uzaktaydı. Köydeki okul ve hastaneleri onaran köylüler, buralara elektrik de getirmek istiyordu. Ancak La Pita halkı, savaş zamanında farklı taraflarda bulunan insanlardan oluştuğundan, konuyla ilgili harekete geçmesi kolay olmadı. Sonunda bir araya gelmeyi başaran halk, birlikte köyün yakınındaki nehre bir mikro-hidroelektrik santral yapmayı başardı. Böylece enerji üretimi açısından bir çözüm ve barış süreci duygusallığıyla da bir sembol haline geldi.
Nikaragua hala yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük ölçeklerde yatırımlar yapıyor. 2012 yılında, milli geliri baz alındığında, doğal ve yenilenebilir enerjiye en çok yatırım yapan beşinci ülke olmuştu. Şu an elektrik ihtiyacının %54’ünü yenilenebilir enerji türünden kaynaklarla üretiyor. Hedefi ise 2020 yılına gelindiğinde, bu oranı yüzde 90’a çıkarmış olmak.
İskoçya Rüzgarı
Vincent van Zeijst
İskoçya, yenilenebilir enerji kaynaklarından olan rüzgar türbinlerine ciddi bir yatırım yapmış durumda. İskoçya’da rüzgarın çok yoğun olduğu, hatta 185 km/saat hızına ulaştığı 7 Ağustos 2016 tarihinde, türbinlerden 39.545 MW elektrik üretildi. O gün İskoçya’nın günlük ihtiyacı ise 37.202 MW idi. Bir günlüğüne İskoçya ihtiyacının tamamından fazlasını rüzgardan üretmeyi başardı.
2015 yılında enerji ihtiyacının %57.7’sini temiz enerjiden üretmiş olan İskoçya’nın, 2030 yılı için kendisine %100 hedefi koymuş olması dönüşümün çoktan başladığını gösteriyor.
Kuzey Yıldızı Finlandiya
Ülkenin son hükümetinin, seçim sürecindeki vaatlerinden biri de enerji kaynaklarıyla ilgiliydi. Fosil yakıtlardan arınma projesinin, ev başına üç at ile sağlanması düşünülmüştü. Yaklaşık olarak bir evin yıllık enerji ihtiyacını, üç atın bir yıllık gübresi ve talaşla karıştırılmış olan bu biyolojik yakıtın karşılayacağı hesaplanmış.
Shutterstock
2016 yılının bitmesiyle birlikte at gübresinin organik atık olarak kabul edilmesi yasaklanacak ve at gübreleri devret tarafından toplanarak, projenin kaynaksız kalmaması sağlanacak. Bu yeni yakıtla birlikte enerjinin doğal yollardan yaratılması ve ülkenin zamanla fosil yakıttan tamamen kurtulması hedeflenmiş. Yapılan araştırmalarla rüzgar potansiyelini de keşfeden Finlandiya, yeni yatırımlarında rüzgara da yönelmeye başladı.
Peki Türkiye?
Türkiye kurmayı planladığı 70’den fazla kömürlü termik santral, olmayan enerji verimliliği politika ve planları ve kullanılmayan yenilenebilir enerji potansiyeli ile oldukça geriden geliyor. Avrupa’da “yanıbaşımızdaki iklim bombası” olarak adlandırılıyor.