DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu

Bursa halkının tümüyle reddetmesine rağmen, ne Hükümet ve ilgili Bakanlıklar ne de Osmangazi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa halkını erken ölümüne ve hastalıklı yaşama mahkûm edecek DOSAB Termik Santralinin yapılmasına karşı çıkmadı; tersine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapımı için her türlü olanağı seferber etti.

Bu duruma nasıl gelindi, şimdi ona değineceğiz.

Türkiye’de ilk kez, milyonlarca kişinin yaşadığı bir şehrin ortasına, kömürlü Termik Santral kurulmak isteniyordu.
Türkiye’de ilk kez, bir Sanayi Bölgesi Yönetimi, kendi sınırları içine Termik Santral yapmak istiyordu.

Bursa gibi Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde, kentle iç içe yüzlerce Sanayi Bölgesi olduğu ve bunların her birinin kendi termik santrallerini kurmak isteyecekleri düşünülürse; yalnızca Bursa için değil tehlikenin Türkiye için büyüklüğü daha da net ortaya çıkıyordu.
Üstelik bu kömürlü Termik Santral, herhangi bir zorunluluktan değil, o zamanki DOSAB Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi yönetiminin daha ucuz enerji, daha fazla kâr hırsı nedeniyle yapımı isteniyordu.

DOSAB yöneticileri, geçmişte Bursa Ovasında tarım alanları üzerine kurdukları kaçak fabrikalarla, Bursa’ya yaptıkları ihanetin daha büyüğünü, mahallelerimizin arasına termik santral kurarak devam ettirmek istiyordu.

Bursa’nın zaten kirli ve sağlıksız olan havasının, termik santralle daha çok kirlenmesine izin vermemek, sağlığımızı, havamızı, suyumuzu, ovamızı korumak için “DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu”nu kurduk.

Onlarca sayıda protestolar, yürüyüşler, basın açıklamaları, halkı bilgilendirme toplantıları, imza kampanyaları yaptık, bildiriler, kitapçıklar dağıttık. Yaptığımız etkinliklerle Platformumuz, kısa zamanda Türkiye’de en çok tanınan, etkinlikleri örnek alınan platformlar arasına girdi.

Sesimizi bütün Türkiye duydu. Tüm Bursa halkı bizim yanımızda yer aldı. Sesimizi duymak istemeyen, zamanın DOSAB yönetimi ile birlikte onlara bu olanağı sağlayan Bursa yöneticileri ve devlet kurumları oldu.

DOSAB Termik Santraline “Olumlu Görüş” vermek istemeyen Bursa İl Halk Sağlığı Müdürü görevinden uzaklaştırıldı ve istifaya zorlandı.

DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu

Bursa İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü, bilimsel gerçekleri yok sayıp, DOSAB Termik Santralinin Bursa Ovasına, tarımına zarar vermeyeceğini öne sürerek, ÇED Raporuna “Olumlu Görüş” vermekten çekinmedi.

Bursa halkının oylarıyla iş başına gelen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, termik santrale “Olumlu Görüş” vererek hemşerilerine ihanet etti.
Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, ÇED sürecini “Olumlu” sonuçlandırarak Bursa halkının sağlığına hiçbir şekilde önem vermediğini ortaya koydu. ÇED yani Çevre Etki Değerlendirme sürecinin, gerçek amacına hizmet etmeyen, halkın sağlığı ve çevrenin korunması yerine, şirketlerin, sermayenin çıkarına bir düzmeceden öte bir şey olmadığı ortaya çıktı.

İlk ÇED Raporuna Platform bileşenlerimizden Akademik Odalar, Baro, Bursa Tabip Odası, dernekler ve kişilerin katılımıyla açtığımız ilk davayı halk sağlığı uzmanı olmayan eksik bilirkişi incelemesine rağmen kazandık.
DOSAB Yönetimi, yaptığı yanlışı anlayıp geri çekilmesi beklenirken, kazandığımız ilk dava sonucunun üzerinden iki ay bile geçmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 2. “ÇED Olumlu” kararı aldı.

2. ÇED Raporuna “Olumlu” kararı verildiği Ankara’daki son İDK Toplantısı, 15 Temmuz darbe süreci karışıklığı içinde, herkes endişe içindeyken, yangından mal kaçırırcasına ilk çalışma günü olan 18 Temmuz Pazartesi günü yapıldı. Bu arada, bir önceki DOSAB Yönetimi Başkanı FETÖ soruşturması nedeniyle görevinden istifa etmek zorunda kaldı ve hatta tutuklandı.

Biz Platform bileşenleri olarak ikinci ÇED Raporuna da dava açmak zorunda kaldık. Ancak bu kez ikinci davamıza atanan mahkeme, genel uygulamanın tersine önce duruşma yaptı sonra Bilirkişi atadı. Mahkeme, Halk Sağlığı ve daha pek çok uzmana yer vermediği Bilirkişi Heyetini, ÇED Raporunun tümünü inceletmek yerine, yalnızca ilk davada iptal edilen konulara yönlendirdi. Oysaki ilk ve ikinci ÇED raporu arasında dağlar kadar fark vardı.

Bu yönlendirme sonucu 2. Davamıza Bilirkişi aleyhimize rapor verdi. Raporun teslim edilmesinden kısa bir süre sonra mahkeme, ikiye karşı bir oyla ikinci davamızı aleyhimize sonuçlandırdı.

ÇED Raporuna verdikleri olumlu görüşlerle, Bursa Valisi ve bağlı müdürlükleri, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve bağlı müdürlükleri, Sağlık Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı – Bursa halkının sağlığını önemsemediklerini ortaya koydular. Bu devlet kurumları el birliği içinde Bursa halkının aleyhine olan bu sonucun alınmasına izin verdiler. Devlet halkı için var olur. Biz bu sonucu doğru bulmuyoruz.

2,5 yıldır sürdürdüğümüz mücadelede geçen süre boyunca Bursa Valisi değişti, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Bursa yönetiminin en tepesindeki bu iki makama atananlar, göreve geldikten sonra DOSAB Termik Santrali için tavrını net olarak ortaya koymadı.

Bursa Valisi Sayın İzzettin Küçük ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’ı, DOSAB Termik Santrali için kendilerine bağlı Müdürlüklerce verilen olumlu görüşleri nasıl değerlendiklerini açıklamaya davet ediyoruz.

Bursa Halkı, evinin yanı başında, günde 1524 ton kömür yakması planlanan DOSAB Termik Santralini istemiyor. Bursa Halkı, zaten kirli olan havasını daha da kirletilmesini kabul etmiyor. Bu yanlıştan derhal geri dönülmelidir. Biz, DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu olarak bu ikinci Dava sonucunu adil bulmuyoruz.

DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu

Davamızı temyize taşıyacağız.

DOSAB Termik Santralinin kurulmasına razı olmayacağınızı, tüm karalılığımızla bir kez daha ilan ediyoruz.

DOSAB Termik Santraline Hayır Platformu