Geçtiğimiz Cuma çalışmıyordum, arkadaşımın gönderdiği mesajı görünce afalladım. Kanada Federal Mahkemesi Kinder Morgan boru hattının onay kararını bozmuş ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau’yu, yani boru hattının “yeni CEO”sunu, yüz kızartıcı bir duruma düşürmüştü.

İki sebepten bunu beklemiyordum. Birincisi, bütün 350 Türkiye takımı olarak 8 Eylül’de gerçekleşecek İklim İçin Ses Ver etkinliklerine gereken her şeyi halletmeye odaklandık, destek olduğumuz etkinlikler ve eylemler dışında herhangi bir şeyi takip etmeye fırsat bulamıyoruz. Herkes dökümlerle, lojistik ihtiyaçlar, tişörtler, sosyal medya ve videolarla ilgilenirken, Kanada’daki karar sürecini hiç takip etmiyorduk.

İkinci sebep ise, Kinder Morgan projesinin ilerleyişi, bu zaferin pek olası olmadığını gösteriyordu. Fosil yakıtlar, tüm dünyada toplulukların seslerini bastırarak ya da duymazdan gelerek işleme alınıyor, sonra da muhalefetini çıkmaza sokana kadar yasal düzenlemelerle ilerliyor. Fakat milyonlarca varil katran kumulu petrolünün akacağı bu boru hattında işleri karıştıran bir unsur daha var: Kanada Hükümeti şu anda bu projenin sahibi. Bu da Trudeau’nun boru hattının sorumlu elemanı olması ve mahkemelerde bunun yaşam hakkını savunan toplulukların lehine işlememesi anlamına geliyordu.

Eğer İklim İçin Ses Ver hazırlıklarında sürekli anımsadığım bir şey varsa, o da ortak bir emel için beraber çalışan toplulukların gücünün hafife alınacak bir şey olmadığıdır. Hatta, bu, inanılmaz zaferlere giden direnişin ve sebatın kaynağı. Aynı Aliağa ve Eskişehir’de olduğu gibi, temiz hava, su ve toprak haklarını savunan oralı topluluklar Kanada’daki hakimlerin gerçekte neler olduğunu görmesini sağladı; fosil yakıt lobicilerinin gücü karşısında geçimlerini korumaya çalışan ve temiz bir gezegen için mücadele eden insanlar.

İşte biz de bu haftasonu, bu ruhla, iklim için ses veriyoruz. Bazen bir kömür madeni, bir termik santral, hatta bazı durumlarda Justin Trudeau şeklini almış kocaman bir Calut karşısında, mücadele eden ve yalnız olduğunda güçsüz hisseden biz, hepimiz, bir araya geliyoruz. Beraberken, iklim adaleti için mücadelemiz farklı bir şekil alıyor. Bir dayanışma ve dirayet mücadelesine evriliyor. Tek tek seslerimizi, çığlığa dönmüş tek bir mesaj haline getiriyor ki bu ses artık göz ardı edilemiyor. Yaptıklarının etik ve ahlaken doğru seçenek olduğunu gösteriyor, bizim gibi sıradan insanları yüzyıllarca unutulmayacak büyük zaferler kazanan, yorulmak bilmeyen aktivistler haline getiriyor. Aynı Kinder Morgan boru hattına karşı çıkarak, vazgeçmeden mücadele eden topluluklar gibi.

Bunu öğrendikten sonra, bu haftasonu iklim için ses verecek yüz binlerce insana katılacak mısınız?