Fosil yakıt endüstrisinde, kömür ve petrol gibi fosil yakıtlara daha fazla ulaşmanın gelişmekte olan toplumları yoksulluktan çıkartmak için gerekli olduğuna dair bir argüman var. Oxfam tarafından yayınlanan yeni bir rapor ise daha fazla kömür çıkartmanın enerji fakiri ülkelerin ekonomilerini geliştirmelerini sağlamayacağını, aksine küresel ısınmayı felakete götüreceğini ve hassas toplumları iyice yoksulluğa hapsedeceğini ortaya koyuyor.
“Daha Fazla Kömür Eşittir Daha Fazla Yoksulluk” başlıklı rapor ise gelişmekte olan ülkelerdeki enerji fakiri evlerin çoğunluğunun geleneksel elektrik şebekesine erişiminin olmadığını, yani kömür gibi geleneksel enerji kaynaklarının elektriksiz yaşamaya devam eden toplumlara elektrik ulaştırmak için bir faydasının olmayacağını savunuyor. Rapor ayrıca uyarıyor; kömür gibi fosil yakıtları çıkartmak ve yakmak daha fazla sera gazının atmosfere salınmasıyla iklim değişikliğini körüklüyor. Üstüne üstlük, iklim değişikliğinin etkileri – artan sıcak hava dalgaları, yükselen deniz seviyeleri ve değişen hasat mevsimleri – dünyanın yoksul topluluklarını çok daha fazla etkileyecek, çünkü bu toplulukların çoğu geçinebilmek için çiftçiliğe ve ekonomik desteğe ihtiyaç duyuyor.
Küresel ısınmayı-Paris İklim Anlaşması’nda anlaşıldığı üzere- güvenli eşik olarak değerlendirilen 2°C ile sınırlandırmak için yüzde 50 şansımız olması için dünyanın kömür rezervlerinin yüzde 80’inin yerin altında kalması gerekiyor. Bu da şu anlama geliyor: Dünyanın bir an önce kömür kaynaklı enerjiden, rüzgar ve güneş gibi düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçiş yapması gerekiyor.
Rapor, “Halihazırda elektriksiz yaşayanlar için yenilenebilirler açık bir cevap teşkil ediyor.” diyor. “Daha fazla kömür yakmanın gerçek maliyeti kemikleşmiş yoksullukla ölçülecek; iklim değişikliğinin artan etkileri, insanlık dramları, artan açlık, ölümler ve kirlilik kaynaklı hastalıklar.”
Rapora göre bir an önce yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelip, fosil yakıtları yerin dibinde bırakmak gezegenin tamamı için daha parlak bir gelecek sağlayacak.
Kaynak: Thinkprogress