BARTIN PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI
11Ocak 2018
Ünlü oyuncu Cem Yılmaz’ın her yeni filminden sonra onu sigarayı özendiriyor diye dava eden “Çevreci profesör” olarak da bilinen Prof. Dr. Orhan Kural, Amasra’da her yıl milyonlarca ton zehirli gaz yayacak termik santralin tanıtım ve halkla ilişkiler elemanı olarak çalışmakla kalmamış, termikçi şirketin devlete ödemesi gereken yüklü miktardaki tazminatın iptal edilmesi için mahkemede bilirkişi de olmuş.
Doğu Eroğlu’nun Diken Gazetesi’nde yer alan haberine göre; 2015 yılında verdiği demeçte; “Amasra’da termik santral kurulamayacağını, bir tek ağacın bile kesilmemesi gerektiğini” beyan eden “çevreci” Profesör Orhan Kural, daha sonra 2016 Ocak ayında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde Hattat Holding sponsorluğunda bir konferans vermiş ve bu konferanstan sonra termikçi şirketin bir tanıtım elemanı gibi çalışmaya başlamış, yerel gazetelere termik santralin Amasra’da mutlaka kurulması gerektiği yönünde demeçler vermiş, hatta Hattat Holding’e ait maden kuyusunda “toplu nikah” şovları tertiplemeye kalkmıştı. Üstelik bu “çevreci” profesör, 7 yıldır taşkömürü üretmesi gerekirken üretmediği için Hattat Holding’in devlete ödemesi gereken milyonlarca liralık tazminat cezasını kaldıran mahkeme kararında bilirkişi de olmuş. Orhan Kural’ı 180 derece farklı fikir ve eylemlere yönelten nedenleri bilmiyoruz, fakat yapmış olduğu bilirkişilik işleminin hem etik dışı, hem de hukuk dışı olduğunu çok iyi biliyoruz. Kendisini çalıştığı İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’ne şikâyet edecektik. Fakat bu kurumdan kısa süre önce emekli olduğunu öğrendik.
Amasra’da termik santral kurmak isteyen Hattat Holding, daha iki hafta önce yaptığı zeytin katliamıyla gündeme gelmişti. Zeytinleri “izinli” olarak taşıma bahanesiyle katleden şirketin yalanı ertesi gün Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü ve müdürlük çalışanlarının zabıt tutması ve şirkete ceza keseceklerini açıklamasıyla ortaya çıkmıştı. Üstelik şirket 56 ağaç taşıdığını tutanaklara geçirmiş olmasına rağmen, müdürlüğün daha önce sahada yapmış olduğu çalışmada alanda 139 zeytin ağacı bulunduğu kayıtlara geçmişti. Yani geri kalan 83 ağacın akıbeti bilinmiyor.
Hattat Holding Amasra Gömü köyünde inşa etmek istediği termik santralde yakmak üzere kömür çıkarmak için; Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK)’ndan 2005 yılında rödovansla kiraladığı kömür sahasından, aradan 12 yıl geçmiş olmasına rağmen 1 kg kömür dahi çıkarmadı. Şirket süresi içinde çıkaramadığı kömür için 2008 yılından beri tazminat ödemek zorunda olduğu halde, bu milyonlarca lirayı bulan tazminatlar TTK tarafından tahsil edilmemiş ve süre uzatımı yapılmış. 2012 yılından sonra da hiçbir kömür üretimi olmayınca TTK, Hattat Holding’e bağlı Hattat Enerji ve Maden Tic. AŞ.’yi mahkemeye vermiş. Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dava bilirkişi raporuna dayandırılarak Hattat Holding lehine sonuçlandırılmış ve bu şirket devlete ödemesi gereken yüklü miktarda tazminattan kurtulmuş. 23.06.2016 tarihinde mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun altında imzası bulunan üç bilirkişiden biri, yukarıda adı geçen “çevreci” Prof. Orhan Kural’mış. Yani bu profesör şirket yetkilileri ile yakınlaştıktan sonra, sadece Amasra’ya yapılmak istenen termik santralle ilgili görüşünü 180 derece değiştirmekle kalmamış, ayrıca şirketi milyonlarca lira ödemesi gereken ağır tazminatlardan da kurtarmış. Orhan Kural bu kukuksuz ve etik dışı eylemiyle; inşa etmek istediği termik santralde bu madenden çıkaracağı kömürü yakacağını iddia eden (Aslında şirketin kömür ithal etmek için inşa etmek istediği bir de liman var) şirketin termik santral için gereken izinleri almasının sağlanmasına da yardımcı olmuş.
Sigaranın dumanına savaş açan profesörün, milyonlarca ton duman çıkaracak termik santrali hayata geçirmek için yaptığı bu eylemler bir utanç vesilesi olmaktan öte, idari ve hukuksal olarak karşılığını bulması gereken fiilerdir. Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Hattat Holding lehine sonuçlanan davanın, TTK’nın temyiz etmesiyle şu an Bölge İstinaf Mahkemesi’nde devam ettiğini biliyoruz. Bu sürecin sağlıklı sonuçlanması ve Bartın-Amasra’nın bu şirketin şimdiden sonra yaratacağı sıkıntılardan kurtulması için;
- Bölge İstinaf Mahkemesi’ndeki davada yerel mahkemedeki görülmüş olan dava dosyasındaki bilirkişilerin şirketle ilişkisi sorgulanmalıdır.
- Hattat Holding’in Amasra’da yapmak istediği termik santral için gereken izinleri almak için başvurduğu hukuksuz yöntemler sorgulanmalıdır.
- Şirketin bu süreçte politikacı, bürokrat, akademisyen, bilirkişi, medya vb. girdiği hukuksuz ve etik dışı ilişkiler sorgulanmalıdır.
- Amasra’da kurulmak istenen Hema Termik Santrali ile ilgili verilmiş bütün izinler iptal edilmeli ve bu projeden vazgeçilmelidir.
- Amasra B sahası için şirketle yapılan rödovans sözleşmesi iptal edilmeli ve bu sahadaki kömür çıkarma işini Türkiye Taşkömürü Kurumu üstlenmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
BARTIN PLATFORMU