Yerli kömürün enerji üretimindeki payını artırmak amacıyla başlatılan yeni modelle ilgili Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu, “Yatırımcılar bu modeli beğendi. Sırada Eskişehir Alpu sahası var. Elektrik fiyatlarına olumlu yansıması oldu” dedi.

Aksu, yerli kömürün enerji üretimine kazandırılması amacıyla başlatılan yeni modelde ilk uygulama olan Çayırhan Termik Santralı için işletme devir ve elektrik satış sözleşmesini 11 Temmuz’da yatırımcı grupla imzaladıklarını söyledi. Gazete Habertürk’ten Deniz Çiçek’in haberine göre; Aksu, Kolin, Kalyon, Çelikler ortaklığının hızla yatırıma başlayacağını ve 800 MW’lık santral kuracaklarını belirtti.

Öte yandan dünyadan gelişmeler, 2017 Mart ayında yayımlanan küresel Yükseliş ve Düşüş 2017 raporunun 2016 yılı için bazı temel bulguları ile şöyle özetlenebilir:

■ İnşaat öncesi faaliyetlerde %48, inşaatın başlamasında %62 ve devam etmekte olan inşaatlarda %19’luk düşüş yaşandı. Ocak 2016’da 1,090GW olan inşaat öncesi planlama aşamasındaki kömürlü termik santral kurulu gücü, Ocak 2017 itibarıyla 570GW’a düştü.

■ Çin ve Hindistan’da halihazırda, 100’den fazla proje şantiyesinde 68GW’lık santral inşaatı durdurulmuş durumda. Tüm dünyaya baktığımızda ise, artık inşaası durdurulmuş santral sayısının geçtiğimiz yıl yapımına başlanan santral sayısını geçtiğini görüyoruz.

■ Kömürlü termik santralleri, bugüne kadar görülmemiş bir hızda kapatılıyor; son iki yılda, başta Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri’nde olmak üzere,  64 GW kurulu güçte kömür santrali kapatıldı.

İki hafta önce sıcaktan kavrulurken, iki gün önce Türkiye ekonomik çıktısının neredeyse yarısını üreten İstanbul zayi oldu, Atlantis oldu. Kömürün dünyada azalarak bittiğini herkes biliyor. Fakat Türkiye hala kalorifik değeri yerlerde sürünen yerli kömürü yapay olarak destekleyip piyasaya sürüyor. Kömüre verilen doğrudan ve dolaylı destek vatandaştan çeşitli araçlarla tahsil ediliyor. Bu şartlarda elektrik fiyatına olumlu yansımadan bahsetmek abesle iştigal oluyor.

Türkiye, iklim değişikliğinden en ağır etkilenecek, en hassas bölgelerden birinde bulunuyor. Dünya’nın tarihe gömmeye ve yerin altında bırakmaya çalıştığı kömürü yakmaya çalışıyor. Bunu yaparken saldığı karbon kendisine (yani bize) sel olarak, kuraklık olarak dönecek. Fakat biz hala iklim adaletinden bahsetmek yerine daha çok kömürden bahsediyoruz.

Dr. Ethemcan Turhan’ın dediği gibi, “İstanbul gibi mega-şehirlerin artık iklim değişikliğine uyum ve azaltım arasında seçim yapma şansı yok. Her ikisinin de hemen şimdi hızlı ve dönüştürücü şekilde yapılması gerekiyor.” Azaltım ise mevcut kapasitenin üzerine 70GW’lık yeni kömür ekleyerek olamaz. Adaptasyon ise Habertürk TV’de konuşan meteoroloji uzmanının İstanbul’daki seller sırasında önerdiği üzere “mümkünse boyu 1.60’tan kısa olanlar sokağa çıkmasın!” diyerek olacak iş değil.

Şimdilik, can kaybı olmadığı için şükrediyoruz ve fosil yakıtlardan kurtulmak, en önemli karbon yutağı ormanları da korumak için mücadeleye devam ediyoruz. Çünkü başka şansımız yok. İklim değişikliği artık ilerideki bir felaket senaryosu değil.

Kaynak: Habertürk, komuruzer.com, 350 Türkiye