Maria Kasırgası’nın ilk vurduğu yer olan Porto Riko’nun Humacao kasabasında fırtınanın üzerinden yedi ay geçmesine rağmen Humacaohala ulusal şebekeye bağlanamadı.Fakat ulusal elektrik şebekesi geçen hafta meydana gelen bir kazadan sonra çökmesine rağmen, bölgede bir toplum merkezine hala elektrik sağlanabiliyordu. Bu toplum merkezi adanın diğer çeşitli binalarında olduğu gibi şimdi bir güneş enerjisi sisteminden faydalanıyor ve aynı zamanda merkezin fazla enerjiyi depolamak için de ayrıca bir batarya sistemi bulunuyor.

Büyük ölçekli şebekelerden bağlantılı veya bağlantısız çalışabilen bir güneş enerjisi şebekesi şirketi olan Sonnen’in Latin Amerika’nın iş geliştirme müdürü Adam Gentner “Bana göre asıl ironik olan adanın geri kalanında elektrik yokken bizim burada tam kapasiteli enerjiye sahip olmamızdı.” diyor.

 


[Fotoğraf: Para La Naturaleza]

 

Kasırgadan bu yana Sonnen ada genelinde on bir bölgede güneş enerjisi şebekesi kurdu. Yakınlarda kurulan bir bölgede güneş enerjisi ışıklandırma, soğutma ve sağlık merkezi için ekipmanlara elektrik sağlayabiliyor. Başka bir enerji şebekesi ise Bartolo’da sığınak olarak kullanılan bir okula enerji sağlıyor. Bartolo resmi olmayan arazi sahipliği sözleşmesi hakim. Bu sebeple bu küçük dağlık bölgede yaşayan çiftçiler yaşadıkları yerleri yeniden inşa edebilmek için FEMA’dan fon alırken gösterilmesi gereken evraklara sahip değil.

ABD’nin en büyük güneş enerjisi şirketi Sunrun, Porto Riko’da üç yangın istasyonunda güneş enerjisi ve enerji depolama sistemleri kurdu ve bölgede beş yere daha aynısının yapılması için planlar devam ediyor. Yakınlarda gerçekleşen elektrik kesintisi boyunca kritik bir altyapı sistemi üzerinde bulunan yangın istasyonlarına enerji verilebildi. Ayrıca Sunrun tıp merkezlerine ve gıda marketlerine ihtiyaç halinde kullanılmak üzere güneş enerjisi ekipmanları bağışlamayı planlıyor.

 


[Photo: Sunrun/Bomberos de Puerto Rico]

 

Şebekesiz enerji depolama şirketi Blue Planet Enerji, sistemlerini, bir temiz su pompalama istasyonunda ve bir gönüllük merkezinde kurdu. Tesla, bir çocuk hastanesine, yaşlılara hizmet veren bir konut merkezine ve bir kanalizasyon arıtma tesisi de dahil olmak üzere kritik altyapıya sahip üç bölgeye güneş enerjisi mikro şebekeleri sağladı. Bölgede kar amacı gütmeyen iki oluşum Resilient Power Puerto Rico ve Para la Naturaleza (Doğa için) de birkaç toplum merkezinde yağmur suyu arıtma sistemleri kurdu ve otuz merkeze daha sistem kurmayı planlıyorlar.

Bütün bunlar şimdilik devam eden krize cevap bulma niteliğinde. Ancak bunlar bölgenin daha dirençli bir şebekeye ihtiyacının olduğunu da gösteriyor. Kasırgadan önce Porto Riko’nun elektrik şebekesi bilhassa savunmasızdı. Onlarca yıl süren kötü idare ülkeyi kamu hizmetlerinden mahrum bırakmıştı ve ülke elektrik şirketine milyonlarca dolar borç içindeydi. Bütün bu girişimler binlerce iş gücünü ve rutin bakım onarım işini ortadan kaldırarak maliyeti düşürüyor.

 


[Fotoğraf: Sunrun/Givepower]

 

Nüfus adanın kuzey bölgelerinde yoğunlaşmasına rağmen enerji santrallerinin çoğu adanın güney kesiminde yer alıyor. Bu yüzden enerji iletim hatları orta kısımda yer alan dağlık araziyi geçmekte zorlanıyor. u durum fırtınadan sonra onarımları daha da zorlaştırdı. Güneş ve rüzgar kaynaklarının bolluğuna rağmen, tüketilen elektriğin sadece %2’si güneş ve rüzgar enerjisinden elde ediliyor. (elektriğin yaklaşık yarısı pahalı ithal petrole dayanan enerji santrallerinden geliyor).

Arızalı iletim hatları ve kamu hizmet direkleri onarıldı, fakat acı verecede yavaş bir şekilde. Porto Rikoluların çoğunun tekrar elektriğe kavuşmasına rağmen, şebeke hala kırılgan durumda. (Geçtiğimiz haftaki elektrik kesintisinden iki hafta önce bir kez daha elektrik kesintisi yaşanmıştı). Bir sonraki kasırga sezonu aşağı yukarı beş hafta sonra geliyor. Başka bir fırtına durumunda, daha büyük şebeke tekrar başarısız olsa bile, mikro şebeke ağı durumu idare edebilecek.