Bugün, kömüre bağımlılığımızın cennet Muğla’yı nasıl zehirlediğini şok edici bulgularla gösteren “Kömürün Gerçek Bedeli: Muğla” sitesi yayına girdi. Eş zamanlı olarak Muğla – Yatağan’da bölge köylülerinin de katılımıyla konuyla ilgili bir açıklama yapıldı.. Açıklamayı Facebook üzerinden canlı izlemek için buraya tıkla!

Yakında yayımlanacak aynı adlı raporun ön bulgularının paylaşıldığı site, fosil yakıt bağımlılığımızın gerçek bedelini gözler önüne seriyor: 45000 erken ölüm, 46000 kişide kalp, damar ve solunum rahatsızlıkları, hastalıklardan dolayı 12 milyon günlük iş kaybı… 1983’ten itibaren cennet Muğla’nın havasını, suyunu, toprağını zehirleyen termik santraller yüzünden ödemeye mahkum edildiğimiz bedel gerçekten de korkutucu. Üstelik Yatağan ve Milas’ta bulunan üç termik santralin bugüne kadar yol açtığı 360 milyon tonluk karbondioksit salımı sadece sağlığımızı, doğayı zehirlemedi aynı zamanda iklim değişikliğini hızlandıran bir katalizör işlevi de gördü. Daha da korkutucu olanı 2014’te ömürlerini tamamlayan termik santraller özelleştirildiler, bölgedeki linyit yatakları genişletildi ve bugün bölge köylerinin zeytinlikleri, yaşam alanları linyit madenciliği uğruna feda ediliyor. Gidişat durdurulmazsa açık linyit madenciliği için yaklaşık 17 bin 500 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yok edilecek!

Özelleştirilen termik santrallere 30 yıllık işletme izni verildi. Bu, atmosfere 328 milyon ton daha karbondioksit salımı demek. Geçtiğimiz haftalarda yayımladığımız 1,5 Derece Dosyası’nda belirttiğimiz gibi, yaşanabilir bir gezegen için fosil yakıtları durdurmaya yönelik atmamız gereken adımların tam tersi istikametinde yol alıyoruz demek.

Yatağan’da, Milas’ta linyit madenciliğinin ve termik santrallerin tehdit ettiği bölgelerde yaşayan köylüler “Artık yeter!” diyor. Kömür kaynaklı kirliliğin sebep olduğu sağlık sorunlarının yanı sıra, linyit sahalarının genişlemesi sebebiyle bir çok köy tahliye edildi, daha fazlasının tahliyesi söz konusu. Bütün bunlara ek olarak kadim zeytinliklerini kömür uğruna yitirmek zorunda bırakılan köylülerin mesajı açık ve net: “Nefes almak istiyoruz!”

Yukarıda paylaştığımız fotoğraf, Yatağan ve Milas’ta Turgut ve Karacahisar köylerinde yaşayanların sanal gerçeklikte bir araya gelmesiyle gerçekleşti. “İklim İçin Ses Ver” dövizleriyle tek tek fotoğraflarını çektiren köylüler, bir fotoğraf sihirbazlığı olan ışıkla boyama yöntemiyle Yatağan Termik Santrali önünde buluştu. Böylece aralarında bir saat mesafe olan iki köy, bir arada hem bir dayanışma mesajı vermiş oldular hem de taleplerini bir kez daha yükselttiler.

Muğlalılar’ın “nefes almak istiyoruz” mesajı sadece Muğlalılar’ı ilgilendirmiyor. Bölgedeki santrallerden yayılan partiküller dört bir yana yayılıyor, Yunanistan’a, Mısır’a, Filistin’e kadar ulaşıyor. Muğla’nın kömürden kurtularak nefes alması, iklim krizi çağında tüm gezegenimizin nefes alması anlamına geliyor.

Sen de Muğlalı köylülerin talebini yükseltmek için fotoğrafı sosyal medya üzerinden #NefesAlmakİstiyoruz hashtagiyle paylaşabilirayrıca buraya tıklayarak kömüre karşı yaşamı savunmak için mücadele veren köylülere dayanışma mesajını iletebilirsin. Bizler de dayanışma mesajlarını bölgede yaşayan dostlarımıza ileteceğiz!

Muğla örneğinin bir defa daha gösterdiği gibi kömürün gerçek bedeli: yaşamımız ve geleceğimiz. Yaşam için, geleceğimiz için fosil yakıt endüstrilerine karşı harekete geçmek veya harekete geçmemek arasında bir seçim yapma lüksümüz ise bulunmuyor. Fosilsiz bir gelecek düşüyle iklim için Muğla’dan Bartın’a, Aliağa’dan Siirt’e, Adana’dan Trakya’ya bir arada ses vermeye devam!