Bu yazı geçtiğimiz hafta Pakistan’da yaşanan afet ardından Anam Rathor tarafından yazıldı. Yazının orijinaline ulaşmak için tıklayın.
As of 29th August 2022, some 33 million people have been affected by #FloodsInPakistan in 116 of 🇵🇰 160 districts.
That is 1 in 7 Pakistani impacted.
Over 993,000 homes, 157 bridges and over 3,500 kilometres of roads have been damaged and over 700,000 livestock have been lost.— Anam Rathor 🌹 (@AnamRathor) August 30, 2022
(Twitter: 29 Ağustos 2022 itibariyle Pakistan’dai sellerden 160 bölgenin 116sında 33 milyon insan etkilendi. Bu her 7 Pakistanlı’dan 1’i demek. 993 bin, 157 köprü ve 3500 kilometreden fazla yol zarar gördü, 700binden fazla besi hayvanı kaybedildi.)
Ben bunları yazarken memleketim boğuluyor. Pakistan iki haftadır eşi görülmemiş musonlarla buzul erimelerinin tetiklediği tufanvâri su baskınları yaşıyor. Binden fazla insanın ölümüne, daha fazlasının yaralanmasına, binlerce evin, milyonlarca dönüm ekinin harap olmasına, milyarlarca dolarlık zararın ortaya çıkmasına neden oldu bu baskınlar.
Ülkemin üçte biri sular altında. Köprüler, yollar, okullar, diğer kritik altyapılar suya batmış durumda, insanlar evlerini tahliye edip kaçıyorlar. Yerinden edilmiş en az 33 milyon insan var, bu da her 7 Pakistanlıdan biri demek. 33 milyon yıkılmış hayal, 33 milyon paramparça olmuş ümit, 33 milyon mahvolmuş gelecek. Hepsi de kendilerinin sebep olmadığı bir yıkımın topraklarını harap etmesi yüzünden.
Pakistan küresel karbon salımlarının yalnızca %0.67’sinden sorumluyken geçtiğimiz on yılda dünyanın iklim açısından en kırılgan ülkeleri arasında hep en üst sıralarda yer aldı. Ülke, küresel ortalamanın kayda değer ölçüde üstündeki ısınma oranlarıyla, daha sık ve daha yoğun yaşanan aşırı iklim olaylarıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.
Pakistan’ın bütün bölgeleri bu yıl içinde aşırı iklim olaylarına şahit oldu. Sind, Belucistan ve Pencap eyaletlerinde Mart ve Haziran ayları arasında rekor sıcaklık dalgaları yaşandı. Eriyen buzullar, ülkenin Kuzeyindeki Hayber-Pahtunya ve Gilgit-Baltistan bölgelerinde Buzul Gölü Taşkınlarına (GLOF) neden oldu. Eşi görülmemiş musonların tetiklediği şimdiki su baskınlarıysa, Gilgit-Baltistan ile Hayber-Pahtunya’dan Sind’e, Güney Pencap’a ve Belucistan’a kadar uzanan bir bölgede Pakistan’ın her tarafını yıktı geçti. Şahit olduğumuz bu iklim felaketi toplumun en madun kesimleri üstünde tahribata yol açarken, kurtarma ekipleri hâlâ yiyecek, içme suyu ve barınağa ulaşmayı bekleyen, irtibat kesilmiş bu topluluklara ulaşma mücadelesi içinde.
1.1 derecelik bir artış bile Pakistan’da yaşanan şeylere neden oluyorsa, gelecekte neler olabileceğini hayal ederken bile dehşete kapılıyorum. Sıcaklık artışı çizgisel olabilir ama felaketler üssel ilerliyor.
Katastrofik insani kriz ve tasavvur edilemez bir finansal krizle karşı karşıya kalan Pakistan, topyekun ekonomik yıkımın da kıyısında. Yüksek salım gerçekleştiren ülkelerin kayıp ve hasarın bedelini ödemesinin zamanı geldi, bunları telafi etmek zorundalar. Ne hayırseverlik ne de borç istiyoruz, ihtiyacımız olan şey iklim tazminatı..
Pakistan’ın yaşadığı ölüm ve yıkım, kârdan gözü dönmüş dünyamızda bir başka ihmal edilebilir istatistik olmamalı.
Bu gönderiyi Instagram’da gör