Eğer bir projeyi hayata geçirmek istiyorsanız, proje fikrinden sonra ihtiyacınız olacak 2 kritik aktör var: Hissedarlar ve Yatırımcılar ile Finansal Kuruluşlar.

Bu durum enerji sektöründe de geçerli ve fosil yakıt bazlı projelerde bu aktörler düşündüğümüzden daha önemli bir rol oynuyor. Gelin bu iki aktörü beraber inceleyelim:

Hissedar ve Yatırımcılar:

Bir şirketin hisselerinin en az birisine sahip olan “yatırımcı”, herhangi bir şirket, kişi veya kurum aynı zaman da hissedardır. Hissedarlar arasından “Ana Hissedar” şirkette kontrol hakkına sahip ve proje için ana parayı projeye koyan taraf ya da taraftır.

“Azınlık Hissedar” ise oransal olarak daha az hisse ile şirkette yer alan ya da halka açık, borsada işlem gören şirketlerde şirketin hissesini satın almış yatırım fonu ya da bireysel yatırımcıdır..

Dolayısıyla hissedar için projeyi başlatmak için ilk adımı atan ve belli bir meblağı projeyi finanse etmek için ortaya koyan taraf diyebiliriz.

Finansal Kuruluş:

Hayata geçirilmek istenen bir proje için -örneğin bir termik santral projes-i, hissedarın ortaya koyacağı meblağ genelde yeterli olmamakta. Bu yüzden, genelde proje için bir finansal kuruluşun kapısı çalınıp ondan proje finansmanı için destek istenmekte.

Bu finansal kuruluşlar kimlerdir diye bakacak olursak; Türkiye’deki özel bankalar ve kamu bankaları, uluslararası bankalar ile kalkınma ve yatırım bankalarını sayabiliriz.

Halihazırdaki proje finansman sistemi ortalama %20 ana para, %80 kredi prensibiyle sürdürüldüğünden 100 birimlik bir proje için 80 birimi finansal kuruluşun sağlayacağı kredi desteği ile hayata geçecektir diyebiliriz.

Bu duruma baktığımızda finansal kuruluş tarafından bu tarz büyük bir meblağın sağlanamaması halinde ise projenin hayata geçirilmesinin imkansız olacağını söylemek abartılı olmaz sanırım.

İşte tam da bu nokta finansal kuruluşların fosil yakıt finansmanındaki rolünü irdelemekte fayda var.

Finansal kuruluşların başta kömür olmak üzere tüm fosil yakıtlara finansal kaynak sağlamayacaklarına dair bir karar almaları kesinlikle dönüştürücü bir rol oynayacaktır.

Geçtiğimiz yıllar içinde finansal kuruluşlar arasından pek çoğu artık kömür bazlı yatırımları finanse etmeyecekleri açıkladılar ve bu açıklamalar Enerji Ekonomisi ve Finansmanı Analiz Enstitüsü’nün (IIEFA) raporunda derlendi.

Raporda 100’den fazla ülkedeki finansal kuruluştan yapılan açıklama yer alırken, Türkiye’den de Akbank, Garanti BBVA, Yapı Kredi Bankası ve Türk Eximbank’ın adı kömüre finansman sağlamayacaklarına dair taahhütleriyle yer aldı.

Sadece bu isimler değil Türkiye’deki finans sektörü aktörlerinden beklentimiz ise; başta bankalar olmak üzere tüm finansal kuruluşların; fosil yakıtlara kaynak aktarmayacaklarını açıklamasıdır.

350 Türkiye olarak SEFIA (Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği) ile hazırladığımız rapor da, neden daha geç olmadan fosil yakıtlara yapılan yatırımların sonlandırılması gerektiğine ışık tutuyor.

Fosil Finansmanından Çıkış:Şimdi Raporunu Okumak için Tıkla

İklim kriziyle mücadelede adil bir ekonomi, yaşanabilir bir yeryüzü için özellikle finansal kuruluşlara da büyük sorumluluk düşüyor.

İşte bu nedenle bireysel birikimlerimizin gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakmak için kullanılmasını talep ediyoruz.

Bize katılmak için change.org/kirlihesaplar adresindeki kampanyayı imzalayabilirsiniz.

İmza Kampanyamıza Destek Olmak için Tıkla