İki hafta içinde İstanbul’u iki ayrı sel vurdu. Her şeyden önce iklim etkilerine ilişkin yargıların altını dolduracak bilimsel çalışmalara hız verilmeli. Öte yandan, seller kadar görünür olmadığı için çok bahsi geçmedi ama Türkiye bir süredir sıcak hava dalgalarıyla boğuşuyor. İklim değişikliği ivme kazandıkça bu tip olayların sıklığı da şiddeti de artacak. Marmara bölgesi ve İstanbul sıklıkla böyle şiddetli yağışlarla karşılaşacak. İstanbul dışına çıkarsak, örneğin Hopa çok yıkıcı yağış alacak. Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege’nin önemli bölümündeyse yağış miktarları belirgin şekilde azalacak.
Elbette bunların derecesinde gezegeni ne kadar ısıttığımız belirleyici olacak. İklim krizini hiçbir ülke tek başına çözemez. Bu çerçevede, Türkiye Paris Anlaşmasını onaylamayarak iyi bir sinyal vermiyor. Anlaşmanın hakkaniyetiyle ilgili çekinceleriniz olabilir ama dışarıda kalarak bunlara çözüm bulamazsınız.
Arif Cem Gündoğan
ODTÜ Yer Sistem Bilimleri doktora öğrencisi
#yağmur 💨🌪❄️ #istanbul pic.twitter.com/AIgxX6Jmne
— Mesut Kuanç ᴮᴶᴷ (@MesutKuanc) July 27, 2017
#Istanbul: egg sized hail stones, flash floods, fires… this is #climatechange in an overbuilt underprepared city pic.twitter.com/Htm7Ii5Wp4
— Milena Buyum (@MilenaBuyum) July 27, 2017