Hava kirliliği çağımızın en önemli çevresel sorunları arasında gösteriliyor. Uzmanlar, hava kirliliğinin solunum, dolaşım ve sinir sistemi üzerinde kalıcı hasarlar konusunda uyarıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre PM 2.5’in yıllık ortalamasının 10 μg/m3 daha yüksek olması solunum, dolaşım ve sinir sistemi üzerinde kalıcı hasarlar bırakıyor.Avrupa’nın havası en kirli on şehri arasında yer almasa da, İstanbul’da da hava kalitesi tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. DSÖ verilerine göre, İstanbul’da PM 2.5 yıllık ortalaması 33 μg/m3 seviyesinde seyrederek, İstanbul’luların yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Kara Rapor
Türkiye’de çevre ve sağlık alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren Temiz Hava Hakkı Platformu da, Türkiye’de hava kirliliği ölçümü yapılan tüm istasyonlardan alınan veriler ışığında Türkiye’de Hava Kirliliği: Kara Rapor adlı çalışmayı yayınlamıştı. Mart 2016’da yayınlanan Türkiye’de Hava Kirliliği: Kara Rapor’a göre, 81 il içinde sadece Çankırı’nın hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü’nün limitlerine uygun olduğunu bulmuştu.
Ödenmeyen Sağlık Faturası
Çevre ve Sağlık Birliği (HEAL) ise 2015 yılında, kömürlü termik santrallerin sosyal ve ekonomik maliyetleri üzerine bir analiz yayınlamıştı. Yayınlanan, Ödenmeyen Sağlık Faturası raporuna göre kömürlü termik santrallerden kaynaklı hava kirliği her yıl 2.876 kişinin erken ölümüne ve 7 milyon 976bin hasta geçirilen güne sebep oluyor. Ortaya çıkan hava kirliliğinin sadece sağlık alanında yıllık maliyetinin ise yıllık 3.6 milyar avro olduğunu ortaya koymuştu.
Kaynak: Guardian, HEAL