Yeni yayımlanan ‘‘Kömür Sahalarının Güneş Potansiyeli Raporu’’na göre, Türkiye’de açık madencilik yapılan kömür sahaları güneş panelleri ile donatılırsa 6,9 milyon hanenin, yıllık elektrik ihtiyacı karşılanabilir.

Rapor, Türkiye’deki açık madencilik yapılan kömür sahalarındaki güneş enerjisi kurulu gücü ve elektrik üretim potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Greenpeace Akdeniz, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği, 350.org, Ekosfer ve Yuva Derneği için Solar3GW tarafından hazırlandı.


Kömür madeni çevresindeki ekosistemi geri dönülmez şekilde yok etmekte

Türkiye, Paris İklim Anlaşmasını onaylayarak küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede tutmak için çalışma taahhüdü veren ülkeler arasına katıldı. Türkiye anlaşmayı onayladığı aynı dönemde 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefini de açıkladı.

Eğer Türkiye iklim hedeflerine ulaşmak istiyorsa kömürden çıkışı planlamaya başlaması gerekiyor.Bunun için önümüzdeki yıllarda diğer yenilenebilir teknolojilerle birlikte güneş enerjisi kurulumunun da hızı ve büyüklüğü giderek artırılmalı.

Kömürlü termik santrallerine bağlı çalışan açık madencilik sahaları hem kapladıkları alan itibarıyla güneş santrali kurulumuna elverişli, hem de trafo merkezlerine halihazırda bağlantılı olduklarından güneş enerjisi dönüşümünde maliyet avantajına sahip.



Raporda yapılan hesaplamalara göre, 22 kömürlü termik santrale kömür sağlayan kömür sahalarına 13.189 MW kurulu gücünde güneş paneli kurulabilir. Bu, Türkiye’nin şu anki güneş kurulu gücünün (7815 MV) yüzde 170 artması demek.

Bu kurulu güçten üretilecek 19.079 GWh/yıl elektrik 6,9 milyon hanenin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilir ve yıllık 12,4 milyon ton CO2 emisyonunun önüne geçilebilir.

Bununla beraber, raporda yüksek güneş potansiyeli değerlendirilirken madencilikle bozulan arazilerin doğaya yeniden kazandırılmasının mümkün olup olmadığı mevzuata uygun biçimde tespit edilmesi ve yerel halkın mülkiyet hakkı korunarak kararlara katılımı sağlanması öneriliyor.

Uzmanlar, Türkiye’nin taraf olduğu Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışlarını 1,5 derece ile sınırlama hedefine uygun olarak kömürden çıkış stratejisi oluşturmasını, mevcut kömürlü termik santraller için kapanma programı belirlenmesini de önermekte.

Rapora buradan ulaşabilirsiniz.