Yeryüzü Bizim
Bazen öyle gelmiyor olabilir ama yeryüzü bizim. Hafife alınmayacak kadar da değerli, çünkü bir tane var. Bu yüzden birlikte hareket etmek önem taşıyor. SOCAR Zaferi bir kez daha birlik olan binlerin, mücadeleyi sürdüren canların; doğa katliamına önayak olan yasalara rağmen göz korkutan büyük kuruluşların vazgeçmesini sağladığının kanıtı. Bir derdimiz varsa, bin dert haline getiriyoruz. Çünkü şirketlerin talanına izin vermeyeceğimizi politika yapıcılara hep beraber bağırmamız lazım ki duyuralım.
Kömür, İzlediğiniz Tüm Trajedileri Size Unutturabilir!
Hava kirliliğinin gizli bir silah olduğu ve Türkiye’de de oldukça fazla hastalık/ölüme neden olduğu bilinen bir gerçek. Büyük şehirlerde herkes memleketinin temiz havasını özlediğini konuşuyor fakat geride kalan memleketlerde termik santral inşaat planlamaları yapılıyor, bu planlar kontrolsüz gerçekleşsin diye yasalar çıkarılıyor. Büyük şehirde solunan kirli havanın bir o kadar tehlikelisi, hasretle anılan memleketlerin de gökyüzünü karartıyor. Kömür, civa kirliliğine sebep oluyor. Cıvanın insan vücuduna verdiği zarar ve nesilden nesle geçen bir nörotoksin olmasının yanında, su kaynaklarının kalitesini düşürüyor, toprağı zehirliyor ve kömür havadan zehirlediği yetmiyormuş gibi bir de besin zincirine karışarak, yiyeceklerle tüm canlıları tehdit ediyor. Kömür hakkında doğru bilinen milyonlarca yanlış, peşlerine “temiz kömür” yalanını da alıp son hızla dünyaya yayılmaya devam ediyor. Hepimiz arka bahçemizde, mahallemizde, semtimizde, ilimizde, ülkemizde şirketlerin para hırslarına direnmeye devam edersek; gezegeni, daha doğrusu bildiğimiz şekilde hayatı kurtarmak için hala şansımız var!
Haklı Adımlar, Doğru Bilgiler
Fosil yakıtlara karşı durulan her eylemin zaferle sonuçlanması mümkün. Ama daha önemlisi, ihtiyaç! İnanması Türkiye’nin ve Dünya’nın şu anda içinde bulunduğu bağlamda zor gelebilir. Ama iklim değişikliği şu anda gezegenimizin karşı karşıya olduğu en büyük tehdit. Doğaya ve yaşama sahip çıkmak artık bir zorunluluk ve el ele verildiği zaman hiç alışık olmadığımız “zafer”, “kazanmak”, “inşaattan vazgeçmek” gibi kelime ve kalıplarla karşılaşıyoruz. O yüzden inatla liderlere gözümüzün üzerlerinde olduğunu ve açgözlü şirketlerin gelecek nesillerin kredisinden daha fazla yiyemeyeceğini avazımız çıktığı kadar haykırıyoruz.
Leonardo Di Caprio’nun hazırladığı “Tufandan Önce (Before The Flood)” belgeseli taze yayınlandı. Üç yıllık bir yolculuk ve incelemeyi anlatan Tufandan Önce, yeryüzü gerçeklerini daha iyi anlamanızı ve harekete geçmek için daha fazla sebebe ihtiyacınız olmadığını Leo’nun lensinden ve sesinden anlatıyor.