Elektrikte Düşüş ve Bizdeki Kömüre Düşüş

ABD bu habere şaşırıyor. Yıllardır ilk kez evde elektrik kullanım fiyatları düştü. 2016 yılının ilk altı ayında, mesken aboneleri geçen yılın aynı döneminden yüzde 0.7 daha az ödedi.  ABD’de yeni yayınlanan bir rapora göre, bu düşüş 2002 yılından bu yana görülen ilk düşüş. Ama iyi haberler devam etmiyor. Enerji Enformasyon İdaresi (EEİ): ”Doğal gaz fiyatlarının 2017 yılında tekrar yükselmesi bekleniyor, aynı şekilde elektrik fiyatlarının da.”  EEİ mesken elektrik fiyatlarının gelecek yıl yüzde üç yükseleceğini tahmin ediyor.

Ancak doğal gazın gerçek fiyatı şüphesiz daha yüksek:  Doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların çıkarılmasından ve tüketilmesinden kaynaklı kirlilik yüksek astım oranlarından, iklim değişikliğine, hem toplum sağlığına hem de çevreye zarar veriyor. Bunlara ek olarak doğal gaz çıkarılması, hidrolik kırmanın yapıldığı ülkelerde depremlere kadar varan değişik sorunlara neden oluyor.  Haliyle, dışsal maliyetleri bu derece yüksek olan bir ürünün kullanımdan kalkması Paris Anlaşması’nın da 4 Kasım itibariyle yürürlüğe girmesiyle hızlanacak gibi görünüyor. 

Bazı devletler doğalgazdan vazgeçmeye başladı. Dışsal maliyetleri daha düşük olan enerji kaynaklarına yöneliyorlar. Elbette bu kaynaklar için sürekli azalan içsel maliyetlerden bahsetmeye bile gerek yok. Örneğin Hawaii, 2045 yılına kadar elektrik ihtiyacının %100’ünü karşılamak amacıyla, güneş paneli kurulumlarına milyonlarca dolar yatırım yaptı.

Kömür hakkında bilinmeyenler buradan Cerattepe’ye yol olur!

Peki, Türkiye’de neler oluyor? Makalenin buraya kadarı Grist’ten alıntı. Bizde durum sürekli direniş halinde topluluklar ve hükümetin kömür ısrarı olarak tanımlanabilir. Kömür hakkında bilinmeyenler ise buradan Cerattepe’ye yol olur. Orada da halk direnmeye devam ediyor. Televizyonda ise en çok inşaat reklamları yer alıyor. Direnenler inşaat reklamlarını yenecek. (Korsan sloganımızın ardından ciddiyetle yazıya devam ediyoruz.)

tinni

Amerika’da Trump, 1000 yıl daha kömürün ülkede kalacağını çünkü temiz kömür diye bir gerçek olduğunu savunuyor. Trump’ın savunduğu “temiz kömür” tabii ki temiz değil. Trump’ın bahsettiği temiz kömürün, daha verimli yakma tasarımı ve en kötü kirletici maddeleri bacada yakalayan kirlilik kontrollerinden ibaret olduğundan haberi yok.

En “verimli” kömürlü santral bile yaklaşık %44 verimlilikle çalışıyor. Yani kömürdeki enerji içeriğinin %56’sı heba oluyor. Ama atmosfere salınan sera gazı aynı kalıyor. Bu durumda da iklimimiz değişmeye, ekonomimiz zarar görmeye, ekinimiz heba olmaya, toprağımız susuz kalmaya devam ediyor.

Kömür santralleri, yenilenebilir enerji santrallerinden 15 kat daha fazla ve doğalgazlı santrallerden de 2 kat fazla karbondioksit salıyor. Milyonlarca lira para harcanması gereken bu kontrollü sistemler ve kirlilik önlemleri kabul edilse bile insanların hayatı ciddi şekilde etkilenmeye devam ediyor çünkü bu bacalar partiküllerin sadece bir kısmını yakalayabiliyor. Ayrıca kömüre uygulanan filtreler, suyun da kirlenmesine neden oluyor. Atık gaz temizleme sistemleri, dönüp dolaşıp kirli havayı cürufa karıştırıyor.

temiz-ko%cc%88mu%cc%88r-gerc%cc%a7ek-mi

Temiz Kömür Kirli Bir Yalandır!

Kısacası temiz kömür, kirli bir yalandır. Ekonomik olması ise çok daha büyük bir yalandır. Hayatımızı bildiğimiz şekilde devam ettirmek için kömüre üstüne yeşil bir etiket ile ‘temiz’ yazılsa bile temiz olmadığının, yaşam alanlarımızı kirlettiğinin, bizi dışarıya bağımlı kıldığının, ve gezegenimizi üzerindeki yaşamı destekleyemeyecek kadar ısıttığının bilinciyle karşı çıkmaya devam edeceğiz.