Lauri Myllyvirta tarafından yazılan İngilizce orijinali 18 Ocak 2017’de Enerji Masası‘nda yayınlandı.

350.org için çeviren: Balaban Cerit 

Bu haftaa Çin merkezli iklim eylemliliği açısından hem dünyada, hem Çin içinde önemli gelişmeler oldu.

Tam Başkan Xi Jinping Davos’taki Paris Anlaşması’na dair kararlı savunmasını verirken ve Jinping’in iklim konusunda baş elçisi, Çin’in iklim konusunda küresel bir liderlik rolü üstlenmekteki kararlılığını doğrulamışken, Pekin halihazırda inşa edilmekte olan 47 kömürlü enerji santralında çalışmaları durdurdu.

Bu projelerin tamamının uygulanması halinde, dünyanın en büyük dördüncü santral filosuna sahip olan Almanya’nın tesislerine eşdeğer bir üretim kapasitesine sahip olacaktı.

Son dört yılda Çin, yıllardır devam eden kömür tüketimi patlamasını durdururak, iklim konusunda geri kalmışlıktan, temkinli de olsa iklim alanında liderliğe hızla geçiş yaptı. Artık yeni enerji çağına öncülük etmeye hazırlanan Çin için, mevcut kömür enerjisi aşırı kapasite krizini çözmek esas mesele haline geldi.

Son benimsenen politika tam da bu süreci başlattı.

30 milyar dolar

Durdurulan projelerin toplam maliyeti 30 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

İnşaatı süren 47 tesis, Çin hükümeti tarafından aniden askıya alınan 104 kömürlü termik santralın yaklaşık yarısına tekabül ediyor. Greenpeace analizine göre diğer 57’sinde henüz inşaat başlamadı.

Çin’in temiz enerji alanındaki hızlı genişlemesi sonucunda, 2013’ten bu yana tamamen fosil dışı enerji kaynaklarından sağlanan güç talebi artıyor ve kömür temelli güç üretimi azalıyor. Bu nedenle halihazırda inşaatı süren ve planlanan çok sayıdaki kömürlü termik santrallar tümüyle gereksiz hale geldi.

Çin’de enerji alanındaki düzenleme kurumu şimdiye kadar 13 karar duyurdu; her bir karar, belirli eyaletlerde kömür temelli enerji projelerini askıya aldı. Bu adımların ardında, Çin’in 2020 yılında kömür temelli kapasitesini 1100 GW ile sınırlama hedefi var.

Yani diğer eyaletler için de benzeri kararların alınması beklenebilir.

Geçen Nisan ayında genişleme konusunda “kırmızı kart” gören ve halihazırda kömür enerjisi açısından hala aşırı kapasiteye sahip olan altı eyalet var. Bu eyaletlerde askıya alınma konusunda daha bir karar verilmedi. 120 GW kapasite askıya alınmış olsa da, Çin’in 5 yıllık elektrik planında hedeflenen 150 GW’dan daha az.

Planlanan projeler arasında sekiz mega kömür enerjisi projesi var; bunların toplam kapasitesi 25 büyük kömür enerjisi tesisine eşit. Bunların inşaatına daha başlanılmamış olsa da, Çin’in batısından daha zengin doğusuna enerji nakletme planlarıyla ilişkili oldukları için devam edecekleri varsayılıyordu. Ancak bu projeler de askıya alındı.

“Geliştiriciler için büyük kayıplar”

Artık inşaat safhasına başlanmış olan projeleri durdurmak dramatik bir karar; çünkü mühendislik, inşaat ve ekipman tedarikleri için ticari sözleşmeler zaten hazırlanmış ve bankalarla kredi anlaşmaları yapılmış oluyor.

Tahmini değeri 30 milyar dolar olan sözleşmeleri ve finans anlaşmalarını uyumlu bir şekilde iptal etmek karmaşık bir süreç olacak. Ancak bütünüyle gereksiz kömür enerjili güç santrallarını tamamlamak için para ve kaynak harcamak daha da büyük bir ekonomik israf demek olurdu.

Enerji sektöründen bir profesyonelin iş dünyası gazetesi Caixin’e ifade ettiği üzere: “Bunun en büyük olumsuz etkisi, halihazırda inşaatı süren projeler üzerinde olacak. Enerji tesisi geliştiricileri, bu konuda ne yapacaklarını çözmeye çalışıyor. Ön yatırımlar yapılmış durumda ama bu projeler en iyi ihtimalle birkaç yıl gecikecek. Bu gecikmeler, geliştiriciler için büyük kayıplara neden olabilir. Tek başına kredi faizi bile onlar için büyük yük olacak.”

İnşaatı devam etmekteyken askıya alınan kömür enerjisi projelerinin çoğunun yer aldığı eyaletler, kömür enerjisi ihraç eden kuzeydeki İç Moğolistan ile batıdaki Xinjiang; Çin’in ortasındaki eski kömür merkezi Shanxi ile güneydeki ekonomik güç merkezi Guangdong.

Hedefe bakıldığında ve son açıklamalar değerlendirildiğinde bu tesislerden ne kadarının halihazırda inşa edilmekte olduğu ve ne kadarının daha sadece kağıt üzerinde var olduğu hemen anlaşılamadığından, Greenpeace 13 belgede listelenen tüm projeleri tek tek tanımladı.