Film gösteriminin nasıl organize edileceğini görmek için yazının sonuna ininiz.

Bundan bir yıl önce, tüm dünya Paris’te bir araya gelip iklim krizine cevap olacak yeni bir anlaşmaya son hâlini verdi. Ülkeler, hep beraber, “küresel ortalama sıcaklıktaki artışı endüstri öncesi düzeylerin 2°C üstünün çok aşağısında tutarak ve sıcaklık artışını endüstri öncesi düzeylerin 1,5°C üstüyle sınırlamak yönünde çaba göstererek bunların iklim değişikliği risk ve etkilerini önemli ölçüde sınırlayacağını kabul etmek” üzerine vaadde bulundular.

Artık Paris Anlaşması yürürlüğe girmiş durumda ve anlaşmayla verilen sözlerin gerçekleştirilmesinin vakti geldi.

İklim etkileri şimdiden üzerimizde; buna, Kuzey Kutbu’nda eriyen buzla, Büyük Okyanus’ta mercanların ağarmasıyla, Afrika’daki kuraklıklarla, okyanuslarımızda daha sık ve daha yüksek kuvvette rastlanan kasırga ve tayfunlarda, ve her geçen gün yüzleşmemiz gereken yeni meselelerde şahit oluyoruz. Küresel ısınmayı 1.5˚C ile sınırlı tutmaya çabalama vaadi, özellikle şimdiden iklim krizinin gittikçe artan etkilerinin büyük kısmını omuzlamak zorunda kalmış, maruz durumdaki ülkeler ve topluluklar için önem arz eden yeni bir hedefti. Ancak, bu iddialı olduğu kadar zaruri hedefle birlikte sorumluluk ve azim gerektiren bir durum da söz konusu oluyor.

Artık analizler, mevcut fosil yakıt üretiminin devam edip tükenmesine izin verdiğimiz takdirde, küresel olarak üzerinde anlaştığımız 2°C’nin çok aşağısında tutarak 1,5°C’yle sınırlamaya çabalama hedefini aşacağımızı göstermiş vaziyette.

Mevcut fosil yakıt projeleriyle her iki sıcaklık hedefine ilişkin karbon bütçesi de aşılıyor. Hatta ısınmayı bırakın, 1,5°C’nin, 2°C’nin aşağısıyla sınırlayabilmemiz için yeterince yüksek bir olasılık elde etmek için şu anda işletmedeki fosil yakıt projelerinin bazıları erken tasfiye edilmek zorunda.

Bu yeni kavrayışımıza bakarsak, üstlendiğimiz çabanın boyutu hiç bu kadar net görünmemişti. Paris Anlaşması’nca koyduğumuz hedefleri yerine getirmemiz ve iklimimizi bizler ve gelecek nesiller için muhafaza edebilmemiz için, fosil yakıt üretimi hemen kontrollü bir düşüşe geçmeli ve yenilenebilir enerji hızla, adil bir dönüşüm çerçevesinde, onun yerine geçmelidir.

tr_20

Alvin Chang ve David Roberts

Bunu başarabiliriz. Fosil yakıt üretiminin bir süre içinde sonlandırılacağı, daha güvenli bir enerji ekonomisine sarsıntısız bir dönüşümü garantileyen kontrollü bir düşüşle, işçileri koruyabilir, toplulukları koruyabilir, yoksulların enerjiye erişimini sağlayabilir ve yenilenebilir enerjileri de fosil yakıtları sonlandırdığımız kadar çabuk bir şekilde yükseltebiliriz.

Bu çabanın ilk adımı çok basit: Kazmayı kesin. Daha fazla fosil yakıt projesi yok, yeni fosil yakıt araması yok, fosil yakıt projelerinin genişletilmesi yok. Fosil yakıtları yerin dibinde bırakmalıyız.

tr_3

Alvin Chang ve David Roberts

İşte bu yüzden 2016’da, tüm Dünya’da insanlar, liderlere fosil yakıtları yerin dibinde bırakmaları için çağrılarının sesini yükseltti, konuya dikkat çeken farklı boyutlarda birçok eylem düzenlendi. Bunu bir belgesel haline getiren yaklaşık 40 dakika süren İtaatsizlik filmi Filipinler, Almanya gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de görüntüler içeriyor.

screen-shot-2016-12-16-at-15-22-43

Filmin yayınlanmasının ardından ise, Aliağa’da Fosil Yakıtlardan Kurtuluş eylemi Mayıs 2016’da binlerce kişinin katılımıyla düzenlendi.

DCIM100MEDIADJI_0033.JPG

Drone operatörü: Doruk San

İklim değişikliği sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda adalet ve insan hakları için Dünya’mızın karşılaştığı en büyük küresel sorun. Türkiye’de de iklim değişikliği ile ilgili çalışan, kendi bölgelerindeki fosil yakıt yatırımlarına sadece sağlık, tarım ve çevre için değil iklim değişikliğinin birinci sorumlusu olduğu için karşı çıkan yerel hareketler var.

Film gösteriminin, iklim değişikliği hakkında bilgi edinilip, üzerine konuşulması için vesile yaratacağını düşündük. Amacımız, bu organizasyon çerçevesinde bir araya gelerek beraber neler yapabiliriz, nasıl daha fazla insanın iklim değişikliğine karşı harekete geçmesini sağlayabiliriz bunları görmek. Bu yüzden sizden beklentimiz, kendi bölgenizde, filmin gösterileceği mekânın ve gereken donanımın sağlanması; gösterim gün ve saatinin duyurusunun yapılması; katılımcılardan arzusu olanların kaydı, duyurulan gün ve saatte gösterim mekânında izleyicilerle birlikte olmak ve ardından izleyicilerle beraber kısa bir değerlendirme yapmak, izleyicilerin 350.org tarafından verilen bir anket formunu doldurup teslim etmelerini sağlamak. Eğer 50 kişiden fazla kişiye bu organizasyonu sağlıyorsanız ve filmin arkasından bir panel düzenlemek isterseniz, konuşmacılar için 350.org olarak biz de elimizden gelen desteği sağlayacağız.

Mart 2017’nin sonuna kadar bir film gösterimi düzenlenmesini arzu ediyoruz. İsterseniz tabii ki daha fazla da düzenleyebilirsiniz!

En önemli kriter: Filmin gösteriminin maddi gelir sağlamaması, ücretsiz olarak gösterilmesi.

Peki, neler yapmak gerekir? Film gösterimi nasıl organize edilir?

  1. İlk olarak uygun bir salon bulunması gerekir. Bölgenizdeki yerel yönetimler ve STK’lar ücretsiz salon sağlanması konusunda size yardımcı olabilir. Eğer bu işlere yatkın dostlarınız varsa birkaç kişiyi de ekibinize katarak gerekli ekipmanı (projeksiyon, ses ekipmanı, perde gibi) sağlayarak  bir kahvede bile gösterimi gerçekleştirmek mümkün! Yapacağınız organizasyonun büyüklüğüne göre izin almak gerekebilir. Bunu da (umuyoruz!) kolaylıkla yerel yönetiminizle halledebilirsiniz. Desteğe ihtiyacınız olursa, elimizden gelen bilgiyi sağlamak ve kolaylaştırmak için yardımcı olmaya hazırız.
  2. Filmi buradan indirebilirsiniz. Bizimle iletişime geçerek Türkçe altyazı dosyasını da alabilirsiniz. Eğer film dosyasına altyazı eklemeyi bilmiyorsanız VLC player (yoksa internetten indirmek çok kolay) ile şu şekilde oluyor: Bilgisayarınızdaki film dosyasına sağ tıklayarak VLC player ile aç’a tıklıyorsunuz. Daha sonra programdaki subtitle (altyazı) sekmesine tıklayarak altyazı dosyasını seçiyorsunuz.  Bu bağlantıda video ile nasıl eklendiğinin anlatımı da mevcut.
  3. Salonu ve ekipmanı sağladıktan sonra  gösteriminizi duyurmak için bazı malzemelere ihtiyacınız olabilir. Sosyal medya desteği gerekebilir. Bu gibi durumlarda da biz her zaman ilgili materyali sağlamak ve duyurunuzu yaygınlaştırmak için gönüllüyüz! Yine de buraya bir bakmanızı tavsiye ederiz: https://350.org/resources/style-guide/ (Bu kaynakları Türkçe’ye çevirmek için uğraşıyoruz, o zamana kadar sorunuz olursa bize turkey@350.org’a e-posta atarak ulaşabilirsiniz.)
  4. Filmi izlemeye geleceklerin iklim değişikliği ve iklim adaleti konusuna ilgi duyacağını düşünerek, bundan sonraki aktivitelerle ilgili haberleşebilmek, görüş alabilmek için size bir kayıt formu ileteceğiz. Tabii eğer doldurmak istemeyen olursa, bu onların kararı!
  5. Gösterim sonunda katılımcılar tarafından doldurulmak üzere kısa bir anket ve soru formunu da size ileteceğiz. Sonrasında bunları sizden alıp, üzerinden bir değerlendirme yapmak istiyoruz.
  6. Eğer gösterime 50’den fazla insan geliyorsa, bu kadar kişi toplanmışken bir panel de düzenlemek isteyebilirsiniz. Bu noktada da konuşmacı sağlamak için elimizden gelen desteği vermeyi amaçlıyoruz.

Sitemizde bulunan diğer yazılara bakarak fosil yakıtlar, sağlığa ve tarıma etkileri, iklim değişikliği, iklim adaleti, yenilenebilir enerji gibi konularda çok daha fazla bilgi ve veriye ulaşabilirsiniz!

Kolay gelsin ve hoş geldiniz!