ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması sadece Amerika’da değil, bütün dünyada hüsran ve hezeyana yol açtı. Trump, iklim değişikliğinin Çin’in icat ettiği bir yalan olduğunu, hava soğuk olduğu için aslında küresel ısınma olmadığını söyleyen, yalan söylemekte beis görmeyen bir başkan adayıydı.

download

“Küresel ısınma konsepti, Çinliler için ve Çinliler tarafından ABD üretimini rekabetin dışına itmek için yaratıldı.” 

Konuşmaları sırasında Paris Anlaşması,’nı iptal edeceğini söylüyordu. Aslında tüm bu sebeplerle müzakereci taraflar olabildiğince Paris Anlaşması’nı Trump-geçirmez yapmaya uğraştı. Obama, Anlaşma’nın hemen yürürlüğe girebilmesi için diplomatik temaslarda bulundu. Fakat Trump hala Paris Anlaşması’nı “iptal ettirmeye” çalışabilir. Birkaç yol var.  Paris Anlaşması’ndan ABD’yi geri çektirebilir. Zaman kısıtlarından dolayı bunun için 4 Kasım 2020’ye kadar beklemesi gerekir tabii. Aynı zamanda ilk başkanlık döneminin sonuna gelir. Bir diğer seçenek olarak Trump UNFCCC’den geri çekilmek isteyebilir. Bu seçenek doğrudan Paris Anlaşması’ndan çekilmesinden daha hızlı ama çok daha sancılı olur. Üçüncü bir seçenek olarak Trump, Obama’nın Paris’i onaylama yetkisi olmadığını savunabilir ve Anlaşma’dan hükümleri dışarısında çekilmek isteyebilir. Ama bu durumda ABD yine Paris Anlaşması taahhütlerine bağlı olacaktır.

Cem GündoğanTrump ve Cumhuriyetçilerin anlaşmaya taraf olmaktan çekilme kararlarını bir kez daha düşünmek isteyebilecekleri bir kurallar bütünü oluşturmak şimdi her şeyden daha önemli… Özellikle de hâlihazırdaki durumuyla Paris Anlaşması’nın bile iklim krizi ile mücadelede yeterli olmayacağı bilim insanları tarafından en üst perdeden dillendirildiği şu günlerde…” diyerek bitirdiği makalesinde durumu daha derinlemesine analiz ediyor.

Trump’ın Başkan seçilmesi küresel iklim hareketi dışında kadın-erkek eşitliği, insan hakları ve adalet çalışan herkesi sarstı. Trump’ın başkan adaylığı gezegenin geleceği açısından çok korkutucuydu, şimdi başkanlığı sırasında geleceğimizi karartmaması için uğraşmak için kolları sıvarken 350.org Genel Direktörü May Boeve, bir mektup kaleme aldı.

May Boeve Picture

Sevgili arkadaşlar,

Böyle bir anda ne diyeceğimizi bilmek kolay değil. Hepimiz haberler karşısında afalladık ve ABD’de bir Trump başkanlığının ne demek olacağını, küresel iklim hareketinin önündeki zorlu işleri düşünerek her yönüyle sarsılmış durumdayız.

Trump’ın kadın düşmanlığı, ırkçılığı ve iklim değişikliği inkarcılığı, sınırlara bakmadan herkes için çok ciddi bir tehdit. Adaletin her türü için mücadele edeceğimiz mücadele alanı zorlaştı.

Bunu okuyanlarınızın çoğu Trump’dan daha kötü siyasi çalkantılar, karışıklıklar ve trajediler gerçekleşen ülkelerde yaşıyor. Şimdi ABD’de sizin azminize, kendinizi adamışlığınıza ve umudunuza bakıyoruz, öğreniyoruz.

Umuda tutunmak, şu anda yapması en güç olan şeylerden biri, ama yapmamız gereken de bu. Öfkemizi hissetmeli, yas tutmalı, dua etmeli; sonra da nefret ve baskıyla mücadele etmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Dünyanın her yerinde güçlü ve beraber dikilmeliyiz.

Bugün takım üyelerimizin çoğu Fas, Marakeş’te. COP22’ye katılmak ve Paris İklim Anlaşması’nda verilen sözlerin eyleme dönüşmesini sağlamak için oradalar. Marakeş’teki ekip, yeni fosil yakıt yatırımlarının sıfır olması için mücadele ediyor. ABD’deki Başkanlık seçim sonucu ise bu çalışmayı daha az değil, daha da önemli kılıyor.

Yeni kömür, petrol ve gaz geliştirme çalışmalarının derhal durdurulması; yenilenebilir enerjiye adil bir geçişin finansman kaynaklarının sağlanması için çağrıya buradan katılabilirsiniz. 

Eğer e-posta bültenimize abone değilseniz buradan katılabilirsiniz. Şimdi size daha çok ihtiyacımız var. 

Zor zamanlarda şunları hatırlamak bana iyi geliyor: Biz bu yolda beraberiz; harekete geçtiğimiz zaman, hayal edilemeyecek şeyleri yapabiliriz. Ne kadar zalim veya güçlü olsun, tek başına hiç kimse bu gücümüzü elimizden alamaz.

Şimdi aklımdan geçenler şunlar:

  • Bu küresel bir hareket. Şu anda neredeyse tüm ülkelerde fosil yakıt endüstrisiyle mücadele eden ve birçoğu, hayal edilebilecek en zor koşullarda bu işi yapan insanlarla bağlarımızı hatırlamak her zamankinden daha önemli. Başka hiçbir şeye olmadığı kadar çok kolektif gücümüze inanıyorum.
  • Fosil yakıt endüstrisi hayatta kalmak için mücadele veriyor. Onların yalanlarını açığa çıkardığımızda, boru hatlarını durduğumuzda, hisselerine yapılan yatırımların geri çekilmesini ve toplumdaki desteklerinin azalmasını sağladığımızda buna karşı savaşıyorlar. Bu seçime yaptıkları yatırım bir sır değildi; seçim sonrasında daha da çetin bir mücadele verecekler. Hazırlıklı olmalıyız.
  • Fosil yakıtlara karşı yerel direnişler her yerde kök salıyor. Hepsi burada sayılamayacak kadar çok, ama bunlar arasında kaya gazı çıkarmaya, boru hatlarına ve kömüre karşı kampanyalar da var. Bu kampanyaların hiçbiri bugün sona ermiyor. Hiçbirimiz vazgeçmiyoruz ya da evimize dönmüyoruz.

Şimdi işimizin daha zor olduğunu inkar edemeyiz.

Ama yarın, sonraki gün ve ondan sonraki gün; iklim adaleti, ırksal adalet, göçmenlere yönelik adalet ve demokrasi için süren hareketler birbirine güç vermeye devam edecek. Adalet isteyen insanlar, göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir gücü temsil ediyor.

Bu yolda hepimize ihtiyaç var. Ama birlikte, bu karanlık günün içerisinde aydınlık bir yol açabiliriz, açacağız da. Güç bizim ellerimizde.

Umut ve azimle,

350.org takımı adına May