unnamed

Çocuklar ve Amerika Birleşik Devletlerinin Davası

2015 yılında, 8 ila 19 yaşlarındaki çocuklar Oregon Bölgesi Birleşik Devletler Bölge Mahkemesi’nde, Amerika Birleşik Devletleri Federal Hükümeti’ne karşı anayasal iklim değişikliği davası açtı. Çocukların derdi, ülkeleri ABD’nin geleceklerini tehlikeye sokan ve iklim sisteminin istikrarını bozan fosil yakıtlara karşı harekete geçmemesiydi. 21 davacı, devletin fosil yakıtlardan çıkar sağlaması ve bu enerji kaynaklarının çıkarılmasını, kullanılmasını teşvik eden politikalar geliştirmesini durdurmak istiyordu.

Görülecek davamız var!

“Kamu güven ilkelerine” göre halk da doğal kaynakların koruyucusu ve sahibi olarak kabul edilmelidir diyen gençler, devletin bu ilke karşısında sorumluluklarını yerine getirme biçiminden şikayetçi ve devlete meydan okuyorlar. Geçen hafta ABD Bölge Mahkemesi’nden Yargıç Ann Aiken, Federal Hükümet’in “normal bir dava değil” reddini, reddetti. Ve çocuklar, devlete dava açmayı başardılar.

Karar Nasıl Çıktı?

Yargıç Aikin, kararında davacıların şikayetlerinde bazı gerçekleri tespit etti. İnsan elinden çıkan iklim değişikliğini “tartışmasız” ilan etti ve küresel ısınmanın neden olduğu zararlardan ulusal güçleri sorumlu tutmak için davacıların meydan okumasını destekledi. Hatta dedi ki: “Bu eylem tipik bir çevresel davadan daha farklı. Davalıların eylemleri ve eylemsizliklerini (belirli bir yasal görevi ihlal etseler de etmeseler de) yaşam ve özgürlük için temel anayasal haklarının tehdit ediliyor.”

Paris İklim Anlaşması ve Çocukların Kazanması

Dünyada daha önce de devletlere küresel ısınma konusunda davalar açıldı. Geçen sene, Hollanda’da bir hakim, ülkenin emisyon seviyelerinin beş yıl içinde %25 azaltılması için davacıların lehine karar verdi. Grubun avukatına göre bir mahkeme ilk defa devletlerin vatandaşlarına karşı bağımsız hukuki yükümlülükleri olması gerektiği kararını aldı.

Paris İklim Antlaşması ve hükümetlerin sözlerini yerine getirme çabalarıyla birlikte bu karar büyük önem taşıyor. Yasal olarak yürürlüğe girdiği zaman birçok fosil yakıt grubu kendini alternatif yenilenebilir enerji kaynakları geliştirmeye adayacak. Adil bir dönüşüm istiyoruz. Bugün yöneldiğimiz enerji çözümleri, iklim değişikliği ile beraberinde getirdiği kontrolden çıkmış toplumsal eşitsizlikleri tetikleyen bir ekonomik patikanın belirtilerini engelleyip engelleyemeyeceğimizi ya da tamamen adalet prensiplerine dayalı ekonomilere doğru kesin bir geçiş yapıp yapamayacağımızı belirleyecek.